DR. ZEYNEL ABİDİN ERDEM’İN 13 OCAK 2004 TARİHLİ STAR GAZETESİ MAKALESİ
TOBB-TİM ‘in Moskova’da Kızılmeydan’ın Akmerkezi olarak tanımlanan 38 bin metrekarelik Türk Ticaret Merkezi’nin Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı dolayısıyla bulunduğum Rusya’dan size yazıyorum. Burada bulunan kalabalık Türk Heyetinde İşadamları, Bürokratlar ve Anadolu’nun dört bir yanından Ticaret Odası Başkanları bulunuyor. Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hüsnü Özyeğin’in dün akşam heyet onuruna verdiği yemeğe katılım bin kişinin üzerinde oldu. Bu sinerjiyi ve atmosferi paylaşmak hepimiz için ayrı bir onur ve kıvanç kaynağıydı.
Bu Yıl Rusya’da Türkiye Yılı İlan Edilecek
Başbakan Sayın Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ülkelerarası ticareti geliştirmek için karşılıklı bir mutabakata vardılar. Bu Yıl Rusya’da Türk Yılı ilan edilecek. Türkiye’de ise bu yıl Rusya Yılı İlan edilecek. Bir başka ifadeyle yapılacak toplantılar ve seyahatler 3 kat artacak. Bu son derece olumlu gelişme tahminlere göre karşılıklı ticarete en az % 150’lik bir artış olarak yansıyacak.
Türkiye bir taraftan 17 Aralık sonrası Avrupa Birliği’ne tam üyelik konusunda emin adımlarla ilerlerken, diğer taraftan Kuzeyindeki büyük bir güç ve ana ticaret kaynağı Rusya ile Devlet Başkanları düzeyindeki ilişkilerini geliştiriyor. Bu coğrafya üzerinde faaliyetlerimizi arttırmak bize çok farklı iş sahaları ve kapılar açacaktır diye düşünüyorum. Bugün Türkiye’deki tüm gazetelerin manşetlerinde yer alan, bazı uluslararası sorunlar konusunda gelen çözüm sinyalleri veya girişimlerin bunun çok net bir ifadesi olduğuna inanıyorum.
Özellikle Türk markalarının kalitesi ve güvencesini en iyi şekilde ve direkt olarak Rusya Halkına tanıtma fırsatı yaratacak Moskova’daki Türk Ticaret Merkezi’ni fikir aşamasından başlayıp projenin bitirilip hayata geçirilmesine kadar büyük bir dikkatle yürüten TOBB Başkanı Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu ve TİM Başkanı Sayın Oğuz Satıcı’yı tebrik ediyorum. Bu binanın 2 sene gibi bir zamanda bitirilmesi insan üstü bir gayret ve inanç eseridir. Kendileriyle iftihar ediyoruz. Başarılarından dolayı kutluyoruz ve alkışlıyoruz. Türk üreticisine yeni ufuklar ve büyük bir vizyon açtılar. Türkiye’ye örnek olmalarını temenni ediyorum.
Türkiye Hızla Aydınlık Bir Geleceğe Koşuyor
Türkiye kabuğunu kırdı. Kendisine çok zaman kaybettiren engellerini birer birer aştı. Türkiye hızla aydınlık bir geleceğe koşuyor. 1980 ‘li yıllarda başlayan ancak zaman zaman kesintiye uğrayan dışa açılım sürecinin sonuçlarını almaya başladık. Bir zamanlar 14 milyon $ inşaat yatırımı, 13 milyon $ ihracat hacminden bahsediyorduk. Rodos gibi küçücük bir adada binlerce yatak kapasitesi ile turizmden kazanç sağlanırken, biz yatırım planlarımızı henüz yapmamanın sıkıntısını yaşıyorduk. Bu rakamlarla yetinmek zorunda kalıyorduk. Bugün Türkiye parasından 6 sıfır silerek sırtındaki yükü atmış, enflasyonu 2 haneli rakamlara indirmiş ve tek haneli rakamları hedefleyen, 65 milyar $’lık ihracat hacmi ile inanılması zor hedefleri yakalamış bir ülke durumdadır.
Başbakan Sayın Erdoğan’ın dün akşam Moskova’da yapmış olduğu konuşmada belirttiği gibi: “Öyle zor dönemler geçirdik ki, içimize kapandık. Koşmak isteyen Türk toplumu önündeki engelleri kaldırmadan yürümenin dahi mümkün olmadığını anladı. On yıl önce Türkiye dendiği zaman sadece İstanbul’u tanıyan dünya insanları artık kültürel, turistik ve tarihsel zenginliklerimizi öğrenmeye başladı “. Bugün dünya liderleriyle direkt kontakt halinde olan kararlı ve ciddi atılımlar yapmaktan çekinmeyen Sayın Başbakan ve Türk Hükümeti’nin sayesinde dünyanın daha iyi tanıdığı bir Türkiye var karşımızda.
Aman Dikkat Edelim
T.C. toprakları üzerinde bin yıldır beraber yaşadığımız farklı dinlere mensup kardeşlerimiz ve bu günlerde tekrar gündeme gelen diğer bazı şarlatan, ajanist faaliyet gösteren grupları karıştırmayalım ve bir yanlışa imza atmayalım. Güç ve maddi çıkar peşinde koşan misyoner adı altındaki bu kişilerin din tarikatları ve Hristiyanlaştırma politikasına yanlış bir tarif, yanlış bir kisve ve yanlış bir kılıf bulmadan gerçekleri iyi değerlendirelim.
TV ‘lerde ve birçok medya organında gördüğümüz gibi her türlü istismara başvurarak, eroin, esrar ve uçucu maddeye teşvik ederek, bir yığın para harcanarak, Türk ve İslam gençliğini, örf ve adetlerinin dışına çıkaran kişilere ve masum görünüşlü apartman altı kiliseler kanmayalım. Bu faaliyetleri de devlet olarak takip edelim. “Biz AB ‘ye girdik, insan hak ve özgürlükleri dolayısıyla bu tip işleri herkes istediği gibi yapsın” demeyelim. Gençlerimizin ve körpe dimağlarının zehirlenmesine izin vermeyelim. “İnananlar beriye, inanmayanlar oraya” tuzağına da düşmeyelim. Çünkü gençler görmüş oldukları cazip ve umut verici bir yığın yalan dolana aldanarak, ajanist faaliyetleri destekleyerek, bilmeden saf değiştirme tehlikesindedirler. Karşı tarafa geçişlerini engelleyelim.
Biz Türk’üz. Hüviyetimizde yazılıdır: Bu ülkede % 99 oranla Müslümanız. Fakat oranları binde bir bile olsa bu ülkede birlikte yaşadığımız gayrı müslim insanlara, ibadet ve din anlayışlarına saygı göstereceğiz. Kardeşlerimiz kimlerdir bellidir. Hainler kimlerdir ? Onlar da bellidir. Dolayısıyla dostlarımızla düşmanlarımızı karıştırmayalım. Haklı olduğumuzun farkına varalım, haklı kalalım. Bu konuları spekülasyon malzemesi yapıp karşımıza hak ve hukuk duvarlarını dikmeyelim.