Ülkeme bütün varlığımı veririm



19.05.2005

 

Ülkeme bütün varlığımı veririm

 

Osmanlı mirasının Türk halkına ait olduğu inancını ailemden öğrendim Millete ait olan milletimizindir. Bize ait olan ise Allah'ın verdiği bu candır.

Türk İslam Eserleri Müzesi'nde geçen Pazartesi akşamı "Ebristanbul" sergisi açıldı. Bu serginin birkaç özelliği bulunuyordu. Birincisi, ebru sanatı ile minyatür sanatının birleştirilerek uygulanması; tema olarak İstanbul'un seçilmiş olması ve nihayet serginin açılışına davet ettiği misafirlerle kendi renkli kişiliğini de ortaya koyan Erdem Holding Başkanı Dr. Zeynel Abidin Erdem'in eserleri Amerika'da satın alıp Türkiye'yi getirmesi...

 

Ülkeme bütün varlığımı veririm

 

Dr. Erdem'in Türk kültürü ve sanatına gösterdiği fedakârca ilgiye ilk Önce 1998 yılında şahit olmuştuk. Erdem, Sultan II. Abdülhamid'in 33 yıl süreyle kullandığı "Mühr ü Hümayun"!!, 1998'de Paris'te düzenlenen açık arttırmada alarak Topkapı Sarayı Müzesi'ne hediye etmişti. Erdem ebrular için, "Kültür Bakanımıza açıkça şu teklifte bulunuyorum. Bu eserleri bir müzeye vermeye hazır ve istekliyiz" sözleriyle hibe etmeye hazır olduğunu belirtiyor.

Dr. Erdem ile Mardin ve İstanbul valileri, Süryani cemaati din adamları, geleneksel sanat dallarında sanat icra eden sanatkârların da dahil olduğu konuklan gelmeden ayaküstü sohbet ettim:

CAN EMÂNET ALLAH'IN

Siz kişisel olarak Osmanlı sanatlarına düşkünsünüz. Şahsi merakınız nereden geliyor?

'Ailemin büyükleri Osmanlı İmparatorluğu'nda valilik, mutasarrıflık ve kaymakamlık yapmıştır. Bu hizmet 1920'ye kadar devam etmiştir. Bu süreç içinde Osmanlı imparatorluğunun Türkiye ye ve Osmanlılara kazandırdıklarının Türk halkına ait olduğu inancını ailemden öğrendim. Millete ait olan millete aittir. Bize ait olan ise Allah'ın verdiği bir candır ve alınacak günü bekliyoruz. Dolayısıyla can emaneti dışında eser olarak addedilen her şeyi halkımıza ve ülkemize mal etmek kaydıyla bütün varlığımızı vermeye hazırız."

'Ebru bir Türk sanatıdır'

Dr. Erdem: "Ebru, Orta Asya'dan gelen bir Türk sanatı. Sonraki zamanlarda bir Türk-İslâm sanatı olarak devam ede gelmiş. Günümüzde ise Hikmet Barutçugil, ebru sanatını çok üstün bir seviyeye çıkarmış bulunuyor, İstanbul konseptli ve bugüne kadar kullanılmamış bir teknikle yaptığı bir seri tablosunu Washington'da sergilerken haberdar oldum. Sergilenen eserler parça parça alıcı bulmaya başladığında Hikmet Bey'in buna çok üzüldüğünü, bu eserlerin ülkemizde kalması gerektiği konusunda çareler aradığını öğrendim. Böylece onu ziyarete gittim ve eserlere talip oldum. Bu tablolar yeni tekniğin ilk örnekleridir. Bu bakımdan da Türkiye'de kalmasını İstiyor. Ben de aynı sebeple eserlerin tamamına talip oldum"