Erdem, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yüzüncü yılı, 2023 yılının Türkiye'nin kader yılı olacağına işaret etti,"Türk işadamları olarak 2023'ü hedef belirledik. 2023 kader yılımızdır. Büyük Türkiye'yi ilan yılı olacaktır. Gelişmemizin önü kesilmezse, 2023-2025'te dünyanın ilk on ekonomisi içine gireriz"öngörüsünde bulundu. Zeynel Abidin Erdem'in, Takvim'e yaptığı, siyasi, ekonomik ve diplomatik analizleri şöyle: "Yenidünya sistemi kuruluyor, Türkiye burada yerini alıyor. Türkiye, laik ve demokratik yapısıyla bir uygarlık ve büyük rol oynamaktadır. Türkiye, yenidünya düzeninde sosyal, kültürel ve stratejik amaçları ortak olan ülkeler arasında ittifaklar oluşturmaktadır. Bölgesel güç olmak yeterli değildir. Türkiye için bölgesel konum az kalır. Zemin kaygan, kayarsınız, kaydırırlar. Küresel hedefleriniz olmalıdır. Türkiye'nin, sahip olduğu potansiyeli bir bölgede değil, kıtalara açılarak kullanmalıyız. Ülkemiz, siyasi, sosyal ve ekonomik olarak düz yola girmiştir. Bireysel kalkınmayı başardık, kalkınma iyi, ihracat iyi, sıra, Türkiye'nin küresel kalkınmayı yakalamasında. Türkiye, tarihinin en önemli ekonomik krizi ile 2 yıl önce karşı karşıya kaldı. Tüm dünya bu krizin ardından büyük sosyal patlamalar beklerken, Türk insanının inançları, gelenekleri ve çalışma azmi sayesinde ayakta kaldığını gördü. Hükümetimiz, Türk halkının ihtiyaçlarına hızlı cevap veren, genç, dinamik ve yeniliklere açık bir çalışma içersindedir. Bu inanç ve kararlılık ile önümüzde aşılamayacak engel olmadığını artık çok iyi biliyoruz." Yenidünya düzeninde, geleceğin aktörlerini, Amerika, Çin ve Rusya ve Avrupa Birliği olarak sıralayan Erdem, AB konusunda hassasiyetle durarak, "AB bir güçtür, yabana atılamaz. Özellikle Almanya hiç kenara atılamaz. Alacaklarına inanmasak bile elimizden gelen her yolu kullanmalıyız" dedi. Koalisyon riski yok 1969 yılından beri siyasetin odakları ile yakın teması olduğunu söyleyen Erdem, değişim dinamiği üzerinde önemle durarak, "Değişimi merhum Turgut Özal başlattı, Başbakan Erdoğan sürdürüyor. Değişim ve dönüşüm kesintisiz yürümelidir" dedi. Erdem, 12 Haziran seçimlerine yönelik bir öngörüde bulundu, "2011 seçimlerinde AK Parti'nin yüzde 50'yi çıkarması mümkün. Koalisyon riski yok. Zaman patrondur. 1969 yılından beri politikanın içindeyim. Gelişmeleri hem Türkiye içinden hem dışından görüyorum" dedi. "Dünya konjonktürü Türk milletine refah vaat ediyor. Seçim sonrası, birlik ve beraberlik içinde, karşılıklı anlayışlarla, kangren olmuş bazı konuları çözebiliriz. Ekonomik kalkınma sorunları çözer, hassas sorunlar çözülünce ekonomik kalkınma yüksek hıza ulaşır" diyen Erdem,"Denklemi çözme noktasına yaklaştık" öngörüsünde bulundu.

Mardin modeli 
Türk-Kürt kardeşliğini ve ekonomik gelişmeyi en iyi gösteren yerlerden birinin MARDİN olduğunu belirten, Erdem, şöyle devam etti: "Mardin 7000 yıl zaman kuşağı içerisinde 7 dilin konuşulduğu, 7 dinin yaşandığı, 7 ayrı kültürün harmanlandığı kültürel kavşağı olma kimliği ile çeşitli uygarlıklara kucak açmış, değişik etnik grup ve mezheplere ev sahipliği yapmış bir dünya kentidir. Tarih ve kültür birliğinin, diller ve dinler saygınlığının yaşandığı bu tarih abidesinde 2.550.000 defa güneşin doğup battığı ve hala bu medeniyetin korunduğu bir Mezopotamya başkenti olarak bütün bu farklılıkları kabul etmiş, binlerce yıl hoşgörü, sevgi ve saygıyla bir arada yaşayan insanlarıyla dünyada eşi olmayan bir konumdadır. Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Süryani, Yakubi, Keldani, Nesturi ve Yezidi gibi farklı dinler, başta Türk olmak üzere, Arap, Kürt, Ermeni, Çeçen, Türkmen gibi farklı etnik kökenli insanlar barış içinde yaşar."