Global kriz Türkiye'yi etkiler mi?



1.11.2011

Dünyaya yayılan global ekonomik kriz nedeniyle ülkemizde de ciddi bir kaygı konuşulmaya başladı. Sokakta, siyaset kulislerinde son günlerin en çok konuşulan konusu ekonomide her an her şeyin olabileceği ihtimali. Bu kaygıyı, üst üste gelen zamlar daha da artırdı.

Herkesin merak ettiği de, "Acaba Türkiye’de bir ekonomik kriz olabilir mi?"

Nasıl bir kriz beklentisi var? Bundan kasıt 1994 ve 2001 krizleriyse öyle bir ihtimal yok. Öyle krizlerin tekrarlanması artık mümkün değil Türkiye'de.

Bunun birçok nedeni var. En önemlisi, Türkiye ekonomisi kriz dönemlerindeki gibi artık kırılgan değil. O dönemler muazzam yüksek ve belirsiz bir enflasyon vardı. İstikrarsız bir siyaset vardı ve batık bir banka sistemi vardı. Bütün bunlar bugün yok artık. Şimdi enflasyon kontrol altında, bir anti enflasyon programı var. Hükümet maliye politikasını gayet ciddi yürütüyor. Banka sistemi güçlendi. Türk ekonomisinin eksikleri, zaafları olsa da geçen yedi yılda yüzde 7 kalkınma hızı sağlanmıştır.

Dünya henüz krizin dibe vurduğu kelimesini kullanmadı. Türkiye’nin bu dünyadaki global krizin dışında kalacağını söylemek mümkün olmamakla birlikte diğer ülkelere oranla daha avantajlı olduğumuz görülüyor. Biz reel sektörden gelen insanlarız. Şu anda çalıştırdığımız 6-7 bin işçimizin birçok ofisimizin, dükkan ve mağazalarımızın, üretim yaptığımız fabrikalarımızın, ilişkide olduğumuz pozisyonlarına baktığımız zaman, devletin de atak yaparak dünyadaki bu global krizin Türkiye’ye daha büyük oranda yansımaması için aldığı ve alacağı bazı ekonomik tedbirlerle önemli mesafeler kat edeceğimize inanıyoruz. Böylelikle de Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı ve istikrarlı ekonomik bir politika izlemesi ile ülkemizin bu krizden çok etkilenmeyeceğine inanıyoruz.

Bizlerin işadamları olarak tavsiyelerimiz ve taleplerimiz şöyledir; şirketlerin vergi borçlarının ertelenmesi, peşin vergi borcu ödeyen şirketlere ciddi indirimler sağlanması, Eximbank’ın ihracatçılarımızın ve yurt dışındaki yatırımcılarımızın arkasında durup kredi temin etmesi, piyasaların parasız bırakılmayarak sistemin devamının sağlanmasıdır. Bu önerilerimiz Türkiye ekonomisini ayakta tutan bütün kurumların ihtiyacıdır.

ABD'nin Yeni Başkanı Barack Obama

Amerikan halkı radikal bir değişim istedi ve yeni Başkanını seçti.

Barack Obama bu değişimin ta kendisi. İsmiyle, rengiyle, konuşmasıyla, fikirleriyle değiflimin simgesi olarak sadece ABD'de değil, bütün dünyada "bir umut" olarak algılanıyor.

Amerika tarihinde belki de ilk kez üniversite gençleri kitlesel bir şekilde oy kullanmaya karar verdiler. Sadece oy değil, Obama'nın seçim kampanyasında aktif rol alan bu gençler Obama rüzgârını fırtınaya çevirdiler. Obama, Washington'da eski politikaların değişeceğini ve uzlaşmacı bir yaklaşım izleyeceğini söyledi. ABD'de çıkan finans krizi artık tüm dünyaya yayılmış durumda. Obama, Demokrat Parti'nin geleneksel politikasını devam ettireceğini ve zengin ile yoksul arasındaki mesafenin azaltılarak ortak refahın gerçekleştirilmesinden yana olduğunu ifade etti.

ABD dış politikasının barış ve değişim yolunda adımlar atacağına, Türkiye ile Ermenistan arasında yıllar sonra başlayan görüşmeleri destekleyecek, en azından durdurmayacak girişimler yapılacağına, Irak konusunda barış ve insanlık adına güzel gelişmeler yaşanacağına inanıyoruz.

ABD 44. Başkanı Barack Obama’yı Türk Halkı adına kutluyoruz.