Kin ve Dostluk



20.03.2005

DR ZEYNEL ABİDİN ERDEM 13 MART 2005 TARİHLİ – STAR GAZETESİ MAKALESİ

Tamamen komplo teorilerine ve uluslararası hükümranlık arzularına dayanan, her yıl 24 Nisan'da bize karşı koz olarak kullanılan Ermeni Soykırımı tekrar gündeme gelmiştir. Amerikan Ulusal Ermeni Komitesi bu iddiaların Washington tarafından tanınması amacıyla yeni bir girişim başlatmıştır. Bunun gerçekle ilgisi olmadığı gibi yıllardır Ermeni soykırımı iddialarına kaynak olarak gösterilen tarihçi Viscount Bryce ve Arnold Tornbee'nin yazdığı 'Mavi Kitap' ise İngiliz Parlamentosu'nun savaş propagandası için hazırladığı bir rapora dayanmaktadır. Ancak kitabın yazarı Arnold Toynbee'nin, 27 Mayıs sonrası Ankara Cebeci'deki Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yaptığı bir konuşmada, dönemin İngiliz yayınlarının 'savaşı ne pahasına olursa olsun kazanma hedefine yönelik tek yanlı ve abartmalı yayınlar olduğunu' söylediği ortaya çıkmıştır.

Tarih Vakfı'nın arşivleri

Olayın içyüzüne gelip araştırmalar yaptığınız zaman aşağıdaki değerleri ve nüfus kayıtlarına göre 1 milyon 800 bin kimilerine göre 500 bin veya 800 bin tecrid edilerek yer değiştirdikleri ve bunların bir bölümünün öldürüldüğü hususundaki yazılar ve iddiaların gerçekle bağdaşmadığı açıktır. Nitekim Türk Tarih Vakfı'nın yapmış olduğu aşağıdaki küçük istatistikten oradaki nüfusun ne kadar olduğu aşikardır. Yani bu bölgedeki Ermeni, Türk, Arap Kökenli ve Kürt toplumunun nüfusunun toplamı, öldürüldüğü veya tehcir edildiği iddia edilen şekilde Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki nüfusumuz kadar bile değildir. Mardin'de dinler

 

İslam Katolik Hristiyan Ermeni Musevi Sair

163.274 1.634 3.601 118 490 9.521

Washington'daki büyükelçinin görevi

Türkiye kendi tarihini başka dillerde hazırlayamadığı, kendi belgelerini uluslararası platformlarda henüz kanıtlayıp, masaya koyup takip edecek ve iş bitirecek bir ekip kuramadığı için, bu olay Demokles'in kılıcı gibi başımızda sallanıp durmaktadır. Bu gücün üstüne çıkmamız çok zor değil. Ancak bunu sağlayacak bir yönetici, bir dışişleri, bir lobi, bir toplum hareketi yaratmamız lazım. Türk Dışişleri ve ilgili kuruluşların atak yaparak bu meseleyi bütün dünyaya tüm çıplaklığıyla anlatmak zorunda olduklarını bilmelidirler. Yıllar önce Türk Amerikan İşadamları Derneği TABA'nın Başkanı olduğum dönemde yapmış olduğumuz çalışmalar ve basında çıkan röportajlarımız tekrar incelediğinde dünü ve bugünü farklı olmayan bir çabanın içersinde olduğumuz açıktır. Gerek Washington'daki Türk Büyükelçiliğinin, gerekse diğer sorumlu kuruluşların, Ermenilerin yaptığının dörtte biri kadar fikirlerini savunamadıkları ve karşı propaganda yapamadıkları ortaya çıkmaktadır. Nitekim Washington'a dönüp baktığınız zaman bu faaliyetlerin sesinin hangi taraftan daha yüksek çıktığı araştırıldığında söylediklerimizin doğruluğu daha iyi anlaşılır.

İlgili birimler çok ciddi bir şekilde hazırlık yapmalı ve Ermeni soydaşlarımıza, komşularımıza ve vatandaşlarımıza şunu anlatmalıdır: Gerçekle yüzleşin ve bu yüzleşmede çıkacak olan neticeye göre hareket edin ve bu kini unutun.

Ermenistan'a uzatılan zeytin dalı

Başbakan Tayyip Erdoğan ve Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal geçen hafta Ermeni sorunu konusunda tarihi bir çağrıda bulundular. 'Mavi Kitap'ta yer alan soykırım iddialarına karşı uluslararası girişim başlatarak 'Gelin araştırın, eğer soykırım varsa gerekli adımları atarız' diyerek dünyaya meydan okudular. Ancak Ermenistan'a uzattıkları zeytin dalının geri çevrilmesi bile bir gerçekten korkan Ermeni otoritelerinin ve arkasındaki Ku Klux Klan'lara benzeyen kana susamış katillerin arzu ve isteklerini ortaya koymaktadır. Aynı grubun Türkiye Cumhuriyeti'ni bile bölüp parçalama amaçlı olduğu da artık açıktır. Türk Milleti moralini yüksek tutmalı, böyle bir soykırıma geçmişteki ecdadlarının katılmadıklarını, söylentilerin ve çevreden dinlediklerinin doğru olmadığını hatta Türkiye'de yaşayan Ermenilerin bugüne kadar böyle bir kin beslemediklerinin şahidi olarak Ermeni olayının gerçek yüzünü yansıtmalıdır.