SULTAN Abdülhamid'in mühürlerini Paris'teki açık artırmadan alan Nezih Erdem, dün bana telefon etti.
Gerçekten çok ilgi çekici ve alçakgönüllü açıklamalar yaptı. Benim için ilgi çekici olan yanı, koleksiyener olmayan birinin, Abdülhamid'in mühürlerini sadece ve sadece bir Türk vatandaşı duyarlığıyla satın almasıydı .
Nezih Erdem, aldıklarının sevincinden çok, telefon kesilmesi yüzünden kaçırdığı diğer mührün üzüntüsünü çekiyor.
Evet, ne Nezih Erdem ne de 15 dakika büyük ağabeyi Zeynel Abidin Erdem, şimdiye kadar açık artırmalara katılan, bunları evlerinde ve ellerinde bulunduranlardan değil.
Nezih Erdemin Topkapı Sarayı'na mühürleri armağan ettikten sonra, yöneticilerden küçük bir ricası var. Mühürlerin altına adlarını havi bir plaket konulması. Gerçekten de bunu yapmalıyız, Kültür Bakanı İstemihan Talay'ın ve Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Filiz Çağman'ın bu gerekli inceliği göstereceklerine eminim.
Erdemlerin bu ricası gerçekleşmelidir ki, bu tür açık arttırlamalara ilgi artsın. Koleksiyoner yurttaşlarımız dışında, müzeye vermek amacıyla, bizim için tarihi değer taşıyan eşya alınsın.
Plaket yalnızca onların adını yaşatmakla kalmıyor, bu davranışlarda bulunacakları da özendiriyor.
Zeynel Abidin Erdem de, Nezih Erdem de bir gün olsun bunu ellerinde tutmak istemiyorlar. Böyle kişisel bir tatmin duyguları da yok, ikisi de bunu bana açıkladılar. Müzede sergilenmesi onları çok sevindirecek.
KÜLTÜR Bakanı İstmrihan Talay'ın Zeynel Abidin Erdem ve Nezih Erdem'in mühürleri satın alıp, Topkapı Sarayı'na armağan etmeleri konusuda yaptığı basıntoplantısında benim için önemli, herkesin üzerinde düşünmesi gereken iki mesajı var.
Devlet tarihiyle barışıyor, onunla kavga etmiyor. Abdülhamid, bakanın da belirttiği gibi, adı üzerinde her zaman zıt tartışmaların yapıldığı bir sultan. Onun eşyasının açık artırmasına Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı'nın tarihimizle barışmanın önemli bir adımıdır.
Bu son olay, vatandaşların ekonomik güçlerini, kültürel işlerde kullanılmasının iyi bir örneğidir. Bakanın bütün çabası da bu girişimde bulunanları, müzelerimizi zenginleştirenleri desteklemektedir.
Nereden nereye geldik. Ben bunu siyasal hoşgörü açısından yorumluyor ve gereken buydu diyorum.
Cumhuriyetin Kültür Bakanı, Abdülhamid'in mühürlerini almak için cumhuriyet hazinesinden 50 bin dolar ayırıyor.
Altı çizilen bir başka durum da, Atatürk ilkelerine yürekten bağlı kalan Nezih Erdem'in bunu yapması.
Tarih, unutmakla hatırlamak kavramlarını bir arada barındırabilen gerçekçi bir bilimdir.
Ayrıca, İstemihan Talay'ın devlet olarak, millet olarak, tarihimizi değerlendirirken, reddeden değil, uzlaşan ve barışan bir seviyeye gelmiş olduğumuzu söylemesi, yeni bir anlayışın başlangıcıdır.
BU açık artırmaya, gerek devlet, gerek bireysel açıdan baktığımızda önemli mesajlar taşıdığı kanısındayım.