Haberler

İş dünyasında bir çırpıda büyüyen şirketlerin yanı sıra bir de yavaş yavaş ama sağlam adımlarla büyüyen şirketler vardır. Büyük bir hızla büyüyen şirketlerin yıldızı hemen sönebilir. Ama adım adım ilerleyenleri sarsmak biraz zordur.

Irak'ta Seçimlere Dikkat

Tarih: 27.05.2005
  Yazdır

DR. ZEYNEL ABİDİN ERDEM 27 OCAK 2005 TARİHLİ STAR GAZETESİ MAKALESİ

ABD’nin Irak’taki varlığı bölgede istikrarı sağlamayı hedeflerken bir yandan da kendi içinde bölünmüş, birbirlerine her yönüyle muhalif 3 ayrı Irak oluşturmuştur. Bu 3 ayrı gücün iktidar mücadelesi her zaman sürecektir. Irak’ta 29 Ocak’ta yapılacak seçimlerin bir diğer anlamı ise Kürt devletinin kuruluş safhasının hızlandırılması demektir.

Bu seçimler gösteriyor ki sonuçları ne olursa olsun Orta Doğu’daki diğer örnekleri gibi bazı geri kalmış ülkelerin kaderleri hiç değişmeyecektir. Yani seçim yapılabilen ve nispeten demokrasiyle yönetilen ülkelerde olduğu gibi seçim sonuçlarına itiraz edilecek ve “ bu hükümet meşru değildir” yorumları yapılacaktır. Bu ortamı yaratan güçler vardır. Bu senaryoları kuran ve savunan programlar hazırlanmıştır. Aynı güçler birbirini kırma faaliyetlerinin sürdüğü ve huzura kavuşmayan bir Irak’ın devamını istemektedirler. Bunlar Türkiye, Suriye, İran ve Suudi Arabistan’da belirsizlik yaratmak ve yeni bir kaos doğurmak, sonuçta ise mazereti ne olursa olsun bir şekilde buralara bulaşmayı planlıyorlar.

Huzur ve Sükun kaybolacak

Gelelim asıl meseleye ve senaryoların Türkiye’yi ilgilendiren bölümüne. Irak’ta gelişen ve Türkiye’yi taciz edeceği belirlenen şer kuvvetlerinin harekete geçeceği anlaşılmıştır. Bu faaliyetlerin Türkiye için 3 anlamda zararlı olacağını biliyoruz :

1- Huzur ve sükun kaybolacak,
2- Destek oldukları ideolojiler Türkiye’ye girmeye çalışacak
3- İnanılmaz bir piyasa kargaşası yaşanacaktır.

Dış politika meselelerinin zorluklarla dolu olduğu bilinmektedir. Türkiye’de şimdiye kadar Dışişleri Bakanı Sayın Abdullah Gül ve Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yürütülmekte olan politikalar başarılı ve istikrarlıdır. Ancak bu bölgeye yönelik varolan A planının dışında bir B veya C planı masa üzerinde henüz görünmemektedir. Veya biz öyle sanıyoruz. Ancak bir gerçek unutulmamalıdır ki Türkiye’nin sınır komşuları tarafından tahrik edilmesine cevabı menfi girişimlerin milyon katı kadar şiddetli ve tehlikelidir. Bu oyunları tezgahlayanların Türk tarihini bir daha ve iyice okumalarını tavsiye ediyorum.

Türkiye’nin sınır güvenliği 2 koşula bağlı

Türkiye, şimdiye kadar komşularıyla olan ilişkilerini nispeten kendi menfaatleri doğrultusunda yürütmüştür. Fakat bölgedeki hareketlilik ve tehditler bizi farklı şekillerde yönlendirmiştir. Bir konu çok iyi bilinmelidir ki; Türkiye sınırlarının güvenliği ancak Avrupa Birliği ve ABD ile çok düzgün bir koordinasyon içinde olunduğu takdirde sağlanabilir. ABD ile aramızda 70 yıllık düzgün ve istikrarlı bu dostluk vardır. Karşılıklı güvenin zedelenmemesine dikkat etmek gerekir. Güneydoğu sınırımızda huzurlu, sakin ve düzenli bir ortama ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Orta Doğu’nun enerji kaynağı olan bu bölgede iktidar mücadelesi her zaman varolmuştur. Bölgede hareketlilik, çatışmalar ve savaşlar sürekli gündemdedir. Türkiye sınır komşularına her zaman soğukkanlılıkla yaklaşmış ve tarafsızlığını muhafaza etmiştir. Ancak gelebilecek tehditleri kaynağında tespit edip önlemler almak ve gerektiğinde farklı politikalar üretmek için hazır olmak şarttır. 29 Ocak’ta Irak’ta yapılacak seçimlerin sonucunun Müslüman Irak Halkına istikrar ve barış ortamının sağlanması için bir başlangıç olmasını diliyoruz. Ölüm, kan ve gözyaşının bir an önce son bulmasını temenni ediyoruz.

Yorumla