BAŞBAKAN ERDOĞAN VE BILL GATES

Bilgi teknolojisi sayesinde büyük bir devrim gerçekleşiyor. Dünyanın giderek küçüldüğünü, sermayenin ve insanların beş kıtada hızla hareket ettiğini görüyoruz. Bilgi ise temel üretim faktörü haline geldi.

Geçtiğimiz hafta itibariyle kısa bir süre de olsa BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın misafiri olarak Türkiye’ye gelen MICROSOFT BAŞKANI BILL GATES’in bu ziyareti çok anlamlıydı. Geç kalınmış bir çok projenin Sayın Başbakan Erdoğan tarafından hızla hayata geçirildiğini görüyoruz. Bu görüşmeleri sırasında MEB için 30 milyon dolarlık e - eğitim projesinin ücretsiz hayata geçirilmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik tarafından hazırlanan ve hayata geçirilen bu proje, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz için bilgi dünyasında çok geniş bir ufuk açtı. Gates: "Teknolojiyi kucaklayan nüfus sizde. Türkiye'nin potansiyeli beni heyecanlandırıyor" diyerek, İstanbul’un Microsoft tarafından 79 ülkenin merkezi yapılmasının ne kadar doğru bir karar olduğunu vurguladı. Bill Gates’in Türkiye’yi ziyareti sırasında vermiş olduğu mesajlar ülkemizin önünün hızla açılabileceği, finansal destek konusunda pozitif gelişmeler yaşanabileceğini gösteriyor. Microsoft’un Başkanının ülkemize gelmesi bir cesaret, davet edilmesi ise ayrı bir cesarettir. Dolayısıyla Sayın Başbakan Erdoğan’ı bu konudaki öncülüğünden dolayı tebrik ediyoruz. Bu güzel bir başlangıçtır. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu birçok teknolojinin devlet adamları düzeyinde yakından takip edildiği ve hükümet üyelerince desteklendiği imajını sağlamak gerekmektedir. Dünya ülkemizdeki bu gelişmeleri ve mesajları çok yakından takip ediyor.

Ucuz, Hızlı, Güvenli Altyapı Gerekli

Türkiye’de, internet ve internet altyapısı maalesef dünya standartlarının ve mevcut talebin çok gerisindedir. Bu konuda ihtiyaç duyulan araç ve bilgisayarların yüksek fiyatları, bağlantıların kabarık bütçeler gerektirmesi birçok projenin hayata geçirilmesini engellemektedir. Özellikle eğitim ve ticaret alanındaki bazı eksikliklerden dolayı internet kullanımı çok yetersiz kalmaktadır. Dünyada teknolojinin artık kanıksandığı ve herkesin kullandığı bu sistem bugün Türkiye’de hala lüks gibi görülmektedir. Bu insani ihtiyacı bir lüks olmaktan çıkarıp, güçlü bir hükümet ve kararlılıkla yapılan hamleler ile halk içersinde internet kullanımını yaymak gereklidir. Kullanıcıların teknolojik imkanlarını arttırmak için çareler aranmalıdır. 1995’te birçok ülkede bedava olan internet hizmetleri için kullanıcılar bugün inanılmaz rakamlar ödemekte ve hatta bu maliyetler sebebiyle daha az kullanmaktadırlar. ''Bilgi Toplumu'', iletişim altyapısına dayalı bir toplum olacaktır. Bu nedenle, Internet'in yaygın kullanımını sağlamak için ucuz, hızlı ve güvenli bir altyapı tüm Türkiye'de hemen hayata geçirilmelidir. Türkiye'yi dünyadaki en rekabetçi bilgi ekonomilerinden biri haline getirebilmek için elbirliği ile çalışılmalı, kamunun, özel sektörün ve toplumun belirlenen projelerin içinde yer almasının sağlanması gerekir.

Hedef Bilgi Toplumu Olmaktır

Genç nüfusu, Türkiye'nin bu alanda uluslararası rekabette büyük avantajlar sahibi olduğunu göstermektedir. Değişime ayak uydurmada ve değişimi yönetmede de daha başarılı olduğumuzu düşünecek olursak, bu nüfus potansiyelinin geleceğe umutla bakmamızı sağlayacağını düşünebiliriz. Ancak, bu nüfusu geleceğin dünyası için hazırlıklı kılmaya yarayacak bütün mekanizmaları kurmak şarttır. Türkiye'nin, eğitim sistemini, bilgi toplumu bireylerine gerekli becerileri kazandıracak, yaratıcı, yenilikçi, girişimci, esnek ve sorgulayıcı nitelikli insanlar yetiştirecek biçimde yeniden yapılandırması gereklidir. Dünyanın dört bir yanında cereyan eden hadiseleri, rekabet imkanlarını, pazar koşullarını oturduğumuz yerden, bulunduğumuz konumdan ayarlayıp yönlendirme şansını yakalayamadığımız takdirde uluslararası rekabette mesafe alabilmemiz, ülke olarak varlığımızı geliştirebilmemiz, refah düzeyine erişebilmemiz mümkün değildir. Unutmayalım ki bugün AB'nin kapılarını bize açacak olan yeni ekonomik düzenin adı bilgi ekonomisidir. Türkiye'nin hedefi artık bilgi toplumu olmaktır.