Haberler

İş dünyasında bir çırpıda büyüyen şirketlerin yanı sıra bir de yavaş yavaş ama sağlam adımlarla büyüyen şirketler vardır. Büyük bir hızla büyüyen şirketlerin yıldızı hemen sönebilir. Ama adım adım ilerleyenleri sarsmak biraz zordur.

ABD Büyükelçisi Edelman ın Mesajı

Tarih: 3.04.2005
  Yazdır

DR. ZEYNEL ABİDİN ERDEM'İN 3 NİSAN TARİHLİ STAR GAZETESİ MAKALESİ

ABD BÜYÜKELÇİSİ EDELMAN’IN MESAJI

 

Geçen hafta itibariyle bir toplantı sonrası basına açıklama yapan ABD Büyükelçisi Edelman, Türk-ABD İlişkilerini değerlendirerek: “Türkiye ABD‘nin stratejik dostudur ve bu da devam edecektir” dedi. Türkiye ve ABD, son zamanlarda gelişen olayları gayet “dikkatli” şekilde analiz ederek bunun bazı basın organları ile etken sınıfların çabaları olduğunu anlamış ve beklentileri boşa çıkarmış, oyuna gelmemiştir.

Edelman’ın yarın bulunacağı önemli bir görevde Türkiye’nin dostluğunu devam ettirebileceğini ümit ediyoruz.Türkiye’de olmak ve burada çalışmak, insanlarımızı yakından tanımak, döndüğünde ise “Türk Dostuyum” ifadesinin devamlılığını sağlaması bizim için büyük bir kazanım olacaktır. Kendisinden bu yaklaşımı bekliyoruz. Aldığı bir çok eleştiriye rağmen Türkiye’nin zor zamanlarında hep yanında olduğu da bir gerçektir. Zaten Edelman, annesi İstanbul’da yaşamış bir insandır. Birbirimizle yakınlığımız ve dostluğumuz vardır. ABD‘deki lobilerinin Türkiye’nin aleyhinde çalışma yapmasına izin vermeyeceğini düşünüyoruz. Çünkü Türkiye dünya coğrafyasında çok önemli bir konumu işgal etmektedir. Enerji kaynaklarının tüm varlıkları Ortadoğu’dan, Orta Asya’dan eğer bir hareket halinde bir yere taşınacaksa Türkiye’den geçecektir. O halde Türkiye’yi ABD ‘liler hiç bir şekilde gözardı etmezler. Ama Türkler de bu bu güveni sağlam tutmalı, bir hata yapmamalıdırlar. Türkiye kendi konumunu ve reflekslerini korumak mecburiyetindedir. Bu isterse İncirlik’te olur, isterse başka yerde olur. Türkiye çıkarları ve önceliklerini vurgulayarak dost ve müttefik ABD ‘ye o çıkarları karşısında bir takım imkanlar tanır. Ve bunlar karşılıklı olur. Kimse kimseye kara kaşı-kara gözü için iyilik yapmaz.

1000 YILDIR BERABER YAŞAYAN TÜRK- KÜRT- ALEVİ

ABD ‘ye hatırlatmamız gereken bir şey vardır. 50 yılı aşkın zamandır Türkiye terörle mücadeleyi ABD ile yapmıştır, şehit vermiştir. Ancak ABD Türkiye’yi terör konusunda zaman zaman yalnız bırakmıştır. Türk Halkı ABD’nin desteğini idrak edemediğinde karşı reaksiyonun dozu yavaş yavaş arttı.Söylemek istediğimiz şudur: Kuzey Irak’taki şer kuvvetlerine karşı ABD‘liler kendi hüviyetlerini, güçlerini, nüfuzlarını ve prensiplerini terörle mücadele için ortaya koyup anarşiyi bitirmelidirler.

Türkiye, PKK olgusunun içersinde bir kargaşayı yaşıyor. 1000 yıldır birlikte yaşadığımız Kürt vatandaşlarımız ile PKK‘yı karıştırmamak lazım. Bunu ısrarla söylüyoruz. Ne kadar Türk’sek o kadar Kürt’üz. Ne kadar Kürt’sek o kadar Türk’üz. Bunun içersine başka kimlikleri de koyduğunuz zaman özellikle sık sık işliyorum ki Türk vatandaşları itimat edilir bir mesajı, kabul görür bir söylevi karşılarında görüp inansınlar. Yani ayrımcılık yapmasınlar, birbirlerinin hak ve hukuklarına tecavüz etmesinler, farklı kimlik tavrı ortaya koyarak 1000 yıldır beraber yaşadıkları kardeşlerinden ayrılmasınlar. AB Türkiye’ye kimlik karmaşasına yol açacak kriterleri, Kürt-Türk, Alevi-Sünni, Sağcı-Solcu ayrımını empoze etmek isterse, bana göre, bizim böyle bir AB içinde işimiz yoktur. Çünkü bu talepler Türkiye’de yaşayan değişik etnik grup, köken ve milliyetleri bölmek, aynı toprak ve coğrafya üzerinde yaşayarak yıllardır kan ortaklığımızı ve kardeşliğimizi sürdüren insanlarımızı kavga ettirmek içindir. Bunu birçok defalar ve üzerine basarak söylüyorum. Bunlar olmamalı ve kabul edilmemelidir.

ATO BAŞKANI SİNAN AYGÜN’ÜN RAPORUNA DİKKAT

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan "Son 10 Yılın Borç Raporu"na göre, Türkiye son 10 yılda iç ve dış borç anapara ve faizi olmak üzere toplam 970.8 milyar dolar ödedi, her yıl ortalama 77.2 milyar dolar iç borç anapara ve faizi ödedi. Türkiye'nin aynı dönemde 780 milyar dolarlık iç borç aldığı bildirilen raporda, ayrıca 2000-2004 yılları arasındaki son 5 yıllık dönemde 513 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin en ağır iç borçlanmasının gerçekleştirildiğine dikkat çekildi.

ATO Başkanı Sayın Sinan Aygün, zaman zaman gerek Türk parasının korunması ve piyasadaki işlerliği, gerekse buna benzer birçok meseleyi hassasiyetle öne çıkararak hepimizi aydınlatmaktadır. Uzun araştırmalar sonucu yayınlanan ATO raporlarına ilgililerin gerekli hassasiyeti göstererek, uyarıları dikkatle gözönünde bulundurmaları ve milli servetimize sahip çıkılması konusunda dikkatli olmalarını bekliyoruz. Çünkü belirtilen rakamlar çok ciddi ve Türkiye’nin birçok projesini tamamlamasına engel olacak nitelikte.

 

 

Yorumla