Haberler

İş dünyasında bir çırpıda büyüyen şirketlerin yanı sıra bir de yavaş yavaş ama sağlam adımlarla büyüyen şirketler vardır. Büyük bir hızla büyüyen şirketlerin yıldızı hemen sönebilir. Ama adım adım ilerleyenleri sarsmak biraz zordur.

Başbakan Erdoğan'ın Mesajı

Tarih: 24.04.2005
  Yazdır

 

DR. ZEYNEL ABIDIN ERDEM 13 MART 2005 TARİHLİ – STAR GAZETESİ MAKALESİ

Başbakan Tayyip Erdoğan Afganistan’dan dönüşünde havaalanında ayağının tozuyla ciddi bir mesaj verdi. Bu mesaja harfiyen katıldığımı ifade etmek isterim. Başbakan Erdoğan ‘Türkiye’de Ermeni meselesinin fazla abartıldığını ve bu konuyu dünyada herkesten daha çok bizim konuştuğumuzu’söylüyor. Tamam. Bu doğru bir tespit, yerinde ve zamanlı bir tespit. Ancak bir konuyu da gözden kaçırmamak gerekiyor. Dünya kamuoyuna sesimizi herkesten daha yüksek duyurmak ve asılsız iddialara yanıt verecek bir karşı atağı başlatmak gerekir. Yazılı ve görsel medyamızın da desteğini kullanarak üniversitelerimizin, tüm rektörlerimizin ve öğretim üyelerimizin bilimsel ve kanıtlara dayanan tüm dillerde çevirisi yapılmış ortak bir metin oluşturarak, yeni nesile gerek Avrupa’da, gerek ABD ‘de ve gerekse Asya’da Ermeni meselesinin gerçeklerini ve doğrularını anlatmamız şarttır. Geçmiş hükümetlerin de çaba göstererek yapmaya çalıştıkları, ancak ne yazık ki sonuç alamadıkları bu Ermeni meselesini hükümetimizin kararlılığı sayesinde daha iyi anlatabileceğimize inanıyorum.

Hayalimdeki büyük yalan

Türkiye - Ermenistan ilişkileri ve yalancı soykırım iddiaları artık uluslararası platforma yüksek bütçeler ile taşınıp lobi yapan gruplar tarafından organize edilmeye başlandı. Nitekim farkındaysanız birden bire Fransa’nın geçen aylarda abartarak gündemine aldığı konuları yavaş yavaş Almanya, diğer Avrupa ülkeleri ve ardından ABD de dillendirmeye başladı. Bu durum en güzel ve açık ifadesi ile şudur: ‘Hayalimdeki büyük yalan.’ Çünkü ben Mardinliyim, yöre çocuğuyum ve gerçekleri yaşayan bir insanım. Başta Ermenistan Cumhurbaşkanı Koçaryan olmak üzere bütün dünya bir yalan hayal yaşıyor. Hepinize sesleniyorum: Lütfen o tarihteki toplam Güneydoğu Anadolu bölgesinde nüfusun ne olduğunu inceleyiniz. Başbakan Erdoğan’ın Koçaryan’a yazdığı mektupta ‘biz bu işi tarihçilere bırakalım, iki devletin tarihçileri arşivleri açsınlar’ şeklindeki önerisine cevap: Ben 1,5 milyon mu 1 milyon mu insan öldürüldüğünü araştırıyorum. ‘Yalancı Koçaryan !’ Acaba o tarihte o coğrafya üzerinde o nüfusun toplamında 1,5 milyon Ermeni var mıydı? Yoksa Müslüman, Hristiyan, Ermeni, Yahudi, Keldani ve diğer 5 dinin temsilcilerinin toplamı o sayıya ulaşabiliyor muydu? Abarttınız. Hem de fazla abarttınız. Bütün gazetecilerimiz, yazarlarımız, aydınlarımız, bütün okurlarımız vakit kaybetmeksizin tedbir almalı ve bütün dünyada topyekün saldırıya geçmeli. Devletimiz, Ermeni meselesini hayali iddialara dayandıranların ‘yalancı’ olduğunu ilan etmelidir.

ABD seçimleri ve Ermeni meselesi

ABD Başkanlık seçimleri sırasında Habertürk ve TGRT ‘de katıldığım iki ayrı programda ‘Ben Bush’un kazanmasını istiyorum’ demiştim. Şaşırmışlardı ve ‘Orta Doğu’daki olayları görmüyor musunuz?’ dediklerinde konuyu şuraya bağladım. Aldığım bilgiler ve istihbarata göre Başkan Bill Clinton’un ekibinden olmasına rağmen Ermeni meselesini abartanlar ve bu iddiaları destekleyenler içinde Senatör John Kerry’nin de olduğunu öğrenmiştim. O gün bu yorumumu garip karşılayanlar geçen 173 gün sonra bana kızanların yanıldıkları bugün kanıtlanmış oluyor. Ey insanlar! Artık yabancı ülkeler üzerinde yapacağınız tahlilleri daima geçmişteki eylemlerinden aldığınız istihbarata göre yapınız ve değerlendiriniz.Çünkü bu insanların geçmişte verdikleri sözler, gelecekte yapacakları faaliyetleri gösterir. Bir insanın geçmişinde ne ise geleceğinin de o olduğunu görüyoruz. Veya ‘görünen köy kılavuz istemez!’

Papa

Katolik dünyasının yeni Papa’sı Alman Kardinal Joseph Ratzinger oldu. Başta İslam alemi olmak üzere bütün dünyaya, tüm Hristiyan alemine, Katolik dünyasına, Musevi alemine tekrar hayırlı olsun.Papa Ratzinger’in Türkiye’nin AB’ye girişi hakkında seçilmeden evvelki yorumları ile seçildikten sonraki tavrının ne olacağı hususunu cidden merak ediyoruz. Eğer AB bir Hristiyan kulübü olma niteliğini savunmaya ve Papa’nın vereceği işaretle de bazı gruplar tarafından dillendirilmeye başlanırsa bilmelisiniz ki bu durakta bizim çok fazla işimiz yok. Otobüs bizi almayacaktır. Burada Hükümet ve Dışişleri Bakanlığına büyük görev düşüyor. Türk ve dünya kamuoyuna Papa’nın düşüncelerinin uzlaştırıcı ve barıştırıcı olacağını yansıtmalarında yarar var. Bu bence sadece Papa’nın fikrinin dışında onun destekçileri için de örnek bir sonuç teşkil edeceği ve bizim bu sorunumuza çözüm getireceği için önemlidir.

 

 

Yorumla