Haberler

İş dünyasında bir çırpıda büyüyen şirketlerin yanı sıra bir de yavaş yavaş ama sağlam adımlarla büyüyen şirketler vardır. Büyük bir hızla büyüyen şirketlerin yıldızı hemen sönebilir. Ama adım adım ilerleyenleri sarsmak biraz zordur.

Ersoy Dede Yeni Akit Gazetesi 3 Ocak 2011

Tarih: 3.01.2011
  Yazdır

Ersoy Dede – Yeni Akit Gazetesi – 3 Ocak 2011

Gerçekler her zaman göründüğü gibi olmayabiliyor.. Yıllarca bölgenin en önemli sorunu ‘ekonomik’tir deniyordu.. Sonra ardı ardına açılan paketlerin, dağdaki teröristi indirmeye yetmediği görülünce, soruna ‘ekonomik’ denmekten vazgeçilmişti.. Ancak şimdilerde ‘tüm meselelerin yanı sıra, ciddi de bir ekonomik sorun var’ gibi gerçek sosyo-ekonomik tahliller yapılmaya başlandı..

Cumhurbaşkanı Gül, kuşku yok ki, “iki dilli hayat” ve “demokratik özerklik” taleplerinin gölgesinde gitti Diyarbakır’a.. Ve gittiğinde, kürtçülük temelli siyaset yapanların söyleminin dışında bir tabloyla karşılaştı. Ne dedi işadamlarına; “Bana not ulaştıranların % 90’ı iş-aş istiyor” dedi. İşte bu talebi doğru okumak lazım. Yani vatandaşın bir talebi vardır.. Devlet olarak da sizin üzerinize düşen bir sorumluluk vardır.. Kültürel haklar ya da sosyal beklentiler, vatandaşın öncelikli gündemi değil diye rafa kaldırılmasına gerek yok. Ama işsizliği, yoksulluğu da öncelemenize engel değil bunlar. Bundan birkaç ay önce TÜİK’in açıkladığı; işsizlik, istihdam ve işgücüne katılma oranlarına baktığımızda Gül’ün tespitinin dayandığı resmi verileri de hatırlamış olacağız..

 

  • İşgücüne katılma oranının en düşük olduğu iller; 
    Mardin (yüzde 32,3), 
    Şırnak (yüzde 30,7), 
    Siirt (yüzde 30,4) oldu. 
  • İşsizlik oranının en yüksek hesaplandığı iller; 
    Adana (yüzde 26,5), 
    Diyarbakır (yüzde 20,6), 
    Hakkari (yüzde 19,7) 
  • İstihdam oranının en düşük kaldığı iller Diyarbakır (yüzde 26), 
    Siirt (yüzde 25,9), 
    Şırnak (yüzde 25,5)

    Bu rakamları okuduğumuzda birilerinin üzerine düşeni fazla da yerine getirmediğini farkediyoruz.. Topyekün bir demokratik açılım hamlesinin tam ortasındayız.. Devlet TRT 6’yı (her şeye rağmen) kurdu, işletiyor, hür teşebbüs Dünya Tv’yi kurdu, işletiyor. Kültür Bakanlığı, kitap yayıncılığını resmen yıllar evvel bırakmış olmasına rağmen, sadece bu döneme özel Ehmedê Xanî’nin Mem-u Zin’ini yayınladı, Artuklu Üniversitesi ortada… vs.. vs.. Peki bu süreçte iş adamları ne yaptı?

    Meseleye uzak olan ve sadece iş arayan yurttaşlarımız için açıklıyorum. Hiçbir şey işadamlarının size anlattığı gibi değil.. Yoksulluğun, işsizliğin tavan yaptığı Güneydoğu Anadolu’da, her yerde yüzde 22 olan Kurumlar Vergisi yüzde 2.. Çalıştırdıkları işçilerin sigorta primleri 7 yıl boyunca devlet tarafından karşılanıyor. Ar-Ge yatırımlarında 300.000, diğer yatırımlarda ise 500.000 TL’ye kadar kredi desteği sağlanıyor.. Üstelik yatırımı yapacakları araziyi de devlet bedelsiz olarak veriyor.. Ama gelin görün ki iş adamları tercihlerini bu bölgeden yana kullanmaktan çok da hoşlanmıyor..

    Şerh düşmeden bitirirsem ayıp etmiş olurum.. Bazı işadamları yatırım bile yapmaktan imtina ederken bazıları ise varlarını yoklarını ortaya koyuyor. Artuklu Üniversitesi’nin yapımından Ankara’daki evrak takibine kadar her safhasında zaten elini taşın altına koymuş olan Dr. Zeynel Abidin Erdem, son olarak da İİBF Binasının yapımını üstlendi biliyorsunuz. Kaç milyon dolar gideceği belli değil.. Geri dönüşü de (ekonomik olarak yani) yok.. Aynı paraya çok rahat bir vakıf üniversitesi inşa edebilir, bunu da pek âlâ paraya dönüştürebilirdi.. Ama o bu işten para kazanmayı tercih etmedi.

    Ya hu insan, sadece Zeynel Abidin Erdem’e bakarak der ki; ‘Hiç olmazsa bir minik KOBİ de biz açalım, üç beş kişiye iş kapısı olur’.. Adam milyon dolarlarını bıraktı Mardin’e gram beklentisi yok.. Açıkçası şu yargıya rahat rahat varıyorum; “işadamları demokratik açılımı desteklemiyor”. Kalın sağlıcakla..

     

 

Yorumla