Haberler

İş dünyasında bir çırpıda büyüyen şirketlerin yanı sıra bir de yavaş yavaş ama sağlam adımlarla büyüyen şirketler vardır. Büyük bir hızla büyüyen şirketlerin yıldızı hemen sönebilir. Ama adım adım ilerleyenleri sarsmak biraz zordur.

TRT - Radyo 1 - Ankara Radyosu - Gündem Programı

Tarih: 23.02.2011
  Yazdır


TRT – Radyo 1 - Ankara Radyosu – Gündem Programı

TRT - Ankara Radyosu : 
Libya’da yaşanan bu olaylar küresel piyasaları etkilediği gibi iç piyasamıza da yansıdı değerli dinleyenler. Libya Türkiye açısından ayrı bir öneme haiz. Çünkü Libya’da 25000 dolayında Türk vatandaşımız yaşıyor, Türk firmalarının yatırımları var ve bu olaylar Türkiye’yi de dolaylı olarak etkileyecektir. Bugün konuğumuz ile özellikle bu konuyu konuşacağız. Türk Amerikan İşadamları Derneği Onursal Başkanı Sayın Dr. Zeynel Abidin Erdem konuğumuz. Sayın Erdem Gündem programına hoş geldiniz.

Zeynel Abidin Erdem : 
Günaydın Adem Bey, Günaydın Türkiye.

TRT - Ankara Radyosu : 
Sayın Erdem Size Türkiye’nin Libya’daki yatırımları ve bu karışıklığın ticari ilişkilerimize verdiği zarar ile ilgili değerlendirmelerinizi alacağım ama öncelikle bu olayları genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Kaddafi dün televizyona çıktı, gitmesi bekleniyordu, Tunus’ta ve Mısır ‘da olduğu gibi ama, “Hayır gitmeyeceğim, savaşmaya devam edeceğim” dedi. Karşısında halkı var ama yine de “savaşmaya devam edeceğim “ diyor ama bunun sonuçları nereye varır? Bu konuda değerlendirmelerinizi almak istiyorum efendim.

Zeynel Abidin Erdem : 
Ben 1986 ‘dan Sayın Özal’ın döneminden beri Sayın Muammer Kaddafi’yi takip ediyorum. Hakkında ne kadar bilgi kitap çıkmışsa okudum. Kendisi ile ilgili ne kadar gelişme olduysa yıllardır takip ettim. Çünkü hem Libya halkı, hem Mısır halkı Türkiye’de Osmanlılardan bu yana yoğun bir akraba ve yakınları ile aynı kanı taşıyan yoğun nüfusa sahip 2 ülkedir. Örneğin siz bu Türkiye’ye yakınlık yoğunluğunu ve Türk sevgisini Cezayir’de göremezsiniz. Ancak Libya, Mısır, Suriye, Irak, Ürdün, Filistin, Lübnan’da yaşayan bizimle aynı kanı taşıyan yakın veya uzak akrabalarımız vardır. Bizlerle aynı dini, dili, kültürü, düşünceleri taşıyan insanlardır. Dolayısıyla ben bu ülkelerin liderlerini yakinen inceliyorum. Geçen hafta, dün ve bugün yaşanan gelişmeleri dünya televizyonlarından ve gazetelerden takip ediyorum. Mısır’daki olayları ilk günden beri takip ediyorum ve tahminlerimin % 80’i çıktı dersem çok yanılmış olmam. Şöyleki 21 Şubat akşamı Sayın İngiltere Başbakanı “Kaddafi şu anda uçakta ve Güney Amerika’ya doğru gidiyor olabilir” dediğinde biz SKY Türk TV ‘de canlı yayında konuyu değerlendiriyorduk. Bana “ ne oldu Kaddafi kaçıyor mu ? “ dediklerinde “Hayır bu imkansız. Benim bildiğim Kaddafi asla kaçmayacak ve ülkesini iç savaşa sürükleme pahasına sonuna kadar Libya’da direnecektir. Çünkü kendi menfaatleri her zaman ülkesinin menfaatlerinin önünde gelen bir şahıstır” dedim. Hemen 10 dakika sonra İngiltere Başbakanı yanlış bilgi aktarıldığını ifade ederek, bu defa “ Libya’da iç savaşa doğru” yorumları yapmaya başladı.

TRT - Ankara Radyosu : 
Peki şimdi kendi menfaatlerini ülkesinin menfaatlerinin önünde gelen bir şahıstır dediniz. Dün TV’lerde yayınlanan konuşmasında kendi menfaatlerinden hiç bahsetmiyor “ benim sarayım bile yok, petrol gelirlerini halkımızla paylaşalım” diyor, sonrasında Amerika’nın işgalinden bahsediyor ve “Felluce gibi, Irak gibi olmak istemiyorsanız protestocularla savaşın, ülkemizi tekrar ele geçirelim, yoksa Amerika gelir ülkemizi işgal eder” diyor. Bu sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zeynel Abidin Erdem : 
Evet dün aynen öyle söyledi ve buna hazırlık yapıyor. Daha doğrusu bu girişimin yolunu açıyor. Çünkü bütün dünyaya şu halkımızın bilmesi gereken bazı şeyleri açıklayayım isterseniz.

Libya’da bugün mahsur kalmış İspanya, Fransa , İtalya, Türkiye, Mısır, Sudan, Çad, Hindistan, Pakistan , Afgan ve daha sayamadığımız birçok İslam devletinin çalışanı vardır. Bu insanların tahliyesi de çok zordur. Tahliyenin ötesinde bu insanların üzerindeki eşyaların da alındığı söyleniyor. Yani protestocular bilgisayarlarınızı, çantalarınızı, iş makinelerinizi alıyor, parkınızı bozuyor, işletmenizi yakıyor.

Bugün bu hareketler harici bir takım işlerdir, yarın bunları yapanları kalaşnikoflar ile tarıyacaklar. Bu olduğu zaman Birleşmiş Milletler ve NATO kuvvetlerini kullanarak buraya girişi sağlanacaktır. Bu sebepledir ki Muammer Kaddafi yanlış yapıyor. Kendisini Türkiye olarak, ülkemize göstermiş olduğu ağız kalabalığı içeren yanlış yorumların içerisinde görmek istemiyoruz.

Kendisi, bugüne kadar maddi değer itibariyle herkesten çok Türkiye’ye iş veren bir devlet başkanıdır. Mısır devlet başkanı Mübarek maalesef yıllardır Türkiye’nin en büyük düşmanlarından bir tanesiydi. Bunun gibi Kıbrıs’ta Yunanlılar ve bütün bize karşı olan devletlerle ittifak yaparak Kuzey Kıbrıs ‘ın kara suları içersinde petrol aramak isteyenlerden % 43 hisse alarak hemen birçok kanalda ve mevkide açıklama yaptı. Oysa ki Mısır’a bunu yaptıran İsrail ve Yunanistan, aynı davranışı Kaddafi’den talep ettiğinde O “Türkiye’nin iradesi dışında yapılacak bu işe girmiyorum” dedi. Bu da Türkiye’nin çok iyi anlaması gereken bir jestti. Başbakan Sayın Erdoğan ‘ın ve hükümetimizin tutumu kendisine olan yakınlığı, Türkiye’ye olan faydaları dolayısıyla ilişkilerimiz hala sıcak. Bu nedenle Sayın Başbakan, Türkiye’ye Kaddafi aleyhine yorum yapmasını tavsiye eden kişilerin tahrikine uymuyor ve doğrusunu yapıyor.

Dün bize düşmanlık yapan kişilerin karşısına dikilen bir Kaddafi vardı. Açıkçası Libya’da katliam boyutunda girişimler yapmadığı müddetçe Türkiye’nin ona karşı bir hareket yapmayacağı belli. Onun için ben bugün Türkiye’nin Kaddafi aleyhinde çok fazla konuşulmasını istemiyorum. Orada 25000 canımız var. 21 milyar $ halen süren işimiz, 36 milyar $ ‘a ilerleyen bir potansiyelimiz var. 10 sene içersinde Kaddafi Libya’da 200 milyar $ altyapı ve üstyapı yatırımı yapacaktır. Bunun 42 milyar $ bölümünü açık açık Berlusconi’ye verdi. Arkasından en azından 25 milyar $ müteahhitlik işini de Türkiye’nin alacağını söylemişti. Dolayısıyla herkes konuşurken dikkat etmek zorundadır. Türkiye’nin petrolü yok, altını, gazı, mücevheratı, yok, Bizim tek hazinemiz insan kaynağımızdır. Bu kaynak gittiği her yerden ülkemize ekmek taşımaktadır. Bu kaynağı kapatmamak adına insanların nezaket gösterip yaşanan olaylara karşı saygı göstermeleri, erken konuşma yapmamaları ve gelişmeleri zamana bırakmaları gerekmektedir.

Size tarihi bir tespit olarak cevap veriyorum. Kaddafi ölene kadar orada çarpışacak. Eğer birileri çok çok büyük bir jest yapar, kalkar Libya’ya girer,” iç savaşa girmeyin, bu halk da Müslüman, siz de Müslümansınız, birbirinizi öldürmeyin “ derse bir uzlaşma sağlanabilir. Dileğimiz budur.

Şimdi diyeceksiniz ki Zeynel bey birçok kişi diyor ki bu yerli halkın hareketidir. Hayır bu işin içinde yabancı güçler var. Çünkü bu işin olacağını biliyorlardı. Yıllardır zaten ajanları bunun için çalışıyordu.

Bugün bu karışıklık içinde kendilerine uşaklık yapacak yeni liderler yaratmaya çalışıyorlar. Yine Orta Doğu devlerini birbirlerine kırdıracak, kan dökecek, ama yabancı güçlere hizmet edecek ajan insan çıkartmaya çalışıyorlar. Bunun için atasözü bile var: En yakın düşmanım düşmanının düşmanıdır. En yakın dostum düşmanının düşmanıdır. Bu ortamda Libya halkı birilerini lider yapıp onlara sarılıp yanlış yöne giderlerse bundan bütün İslam alemi yara alacaktır. Bu işe çözüm bulunması uzun sürecektir.

Sonuçta eğer gelecek 48 saat süresince – çok iyi izlemek lazım - askeri güçlerin baskısı altında, halk ısrarla sokakları işgal etmeye devam ederse Kaddafi’nin işi zor. Hiç yaşanmamasını isteriz ama eğer çok zalimce davranıp, topla, tüfekle, uçakla, tankla, üstüne başında giyeceği olmayan, yalın ayaklı, aç, zavallı, ayda 2 dolara geçinen vatandaşının üzerine giderse belki çok insan ölür ama sokaklar temizlenir. Ama bunları yaparsa artık geriye ne Kaddafi , ne ülkesi sağlam kalır, ne de çocukları kalır.

Dün Sayın Başbakan Erdoğan çok güzel bir şey söyledi: “ Halkının beklentilerine duyarsız kalan yönetimlerin uzun süre ayakta durması imkansız” dedi. Yani şöyle yorumlayabiliriz yönetiminizde kendi halkınıza karşı mantık ve adaletin dışına taşamazsınız. Ne onlar dayanabilir, ne siz yerinizde kalabilirsiniz.

Dolayısıyla artık Kaddafi’nin 41 senedir ezilen bu halkın sesine artık kulak vermesi gerekir. Orada belli bir sınıfa mensup az sayıda insan dışında hepsi maalesef yıllardır aç yaşıyor.

TRT - Ankara Radyosu : 
Sayın Erdem değerli yorumlarınızı bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ediyoruz.

Yorumlar

Ad-Soyad: Mehmet Aldanmaz
Sayın Erdem; Sizin gibi değerli bilgilere sahip insanların topluma önderlik etmeleri adına görüşlerini daha yaygın bir şekilde paylaşmalarını diliyorum.Aslında birçok konuda fikir ve bilgi sahibi olduğunuzu biliyorum.Blen bilmeyen herkes her hafta bir kanalda saçma sapan görüşlerini paylaşıyor .Temennim sizi daha çok haber-yorum programlarında görmek.Saygılarımla.

Yorumla