Haberler

İş dünyasında bir çırpıda büyüyen şirketlerin yanı sıra bir de yavaş yavaş ama sağlam adımlarla büyüyen şirketler vardır. Büyük bir hızla büyüyen şirketlerin yıldızı hemen sönebilir. Ama adım adım ilerleyenleri sarsmak biraz zordur.

Karşılığı Olmayan Gelirin Kalıcılığı Yoktur.

Tarih: 1.01.1998
  Yazdır

Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı, "bir emekle, bir alın teriyle ve bir gayretle kazanmadığınızı çabuk kaybedersiniz" diyerek, 1965 yılından beri içinde bulunduğu ticaret hayatındaki temel prensibini dile getiriyor Demokrat Parti' nin kurucuları arasında bulunan bir aileye mensup, Mardinli, köklü bir ailenin üyesi olarak yola çıkan Zeynel Abidin Erdem, babasının verdiği tavsiyeyi dile getirerek sohbete başlıyor.

Mardin'den üniversite eğitimi için İstanbul'a gelmek üzere yola çıktığında "harama karışma, faize bulaş ma" tavsiyesi ve bir genç için önemli bir sermaye ile ticaret serüveni başlar Zeynel Abidin Erdem' in. Zekası, dürüstlüğü ve inançları en büyük yardımcıları olarak her işle ona yol gösterici olmuştur.

"Hakkını yediğiniz insanların hakları er ya da geç burnunuzdan fitil fitil gelir. Köşe döneyim derken birkaç takla atıp koştuğunuz yolun dışını düşersiniz" cümlelerini "gençlere nacizane tavsiyem" diyerek dillendirmekte. Tutkuların insan için riskler taşıdığına inanıyor, "Bir tutkuya ve bir hırsa sahip olduğunuzda, onlar sizi yönlendirirler. Başka bir güdünün yönlendirmesi ile siz siz olmaktan çıkarsınız" diyen Zeynel Abidin Erdem, yaşadığı toplumu yakından gözleyen ve bu nedenle de politikanın içinde yer almak gerektiğine inanan kişilerden, Önceleri Demokrat Parti geleneğini yaşatan Adalet Partisi ile ilişkiler içindeyken Alparslan Türkeş'in milliyetçi fikirleri ile çakışan bakış açısı onu 1980'lere kadar kendi deyimiyle " hem Adalet Partisi hem de MHP'de fikir destekçisi ve bir fikir adamı olarak" yer almasına yol açmış 1980 sonrasında Milliyetçi Demokrasi Partisi'nin kurucuları arasında, yer almasına karşın partinin dağılmasının hemen ardından Turgut Özal'ın "Türkiye'nin Gayri Safi Milli Geliri'ni bir noktaya çekecek, Türkiye'nin enerjisini, Türkiye'nin eğitimini, Türkiye'nin savunmasını, Türkiye'nin sağlığını. Türkiye'nin bir sürü körelmiş noktasını aydınlığa kavuşturacak bir insan imajı sergilediğini görerek" Anavatan Partisi'ne yönelmiş. Turgut Özal'ın rahmetli olduğu güne kadar yakın , arkadaşlığı sûren Zeynel Abidin Özal ailesinin çevresinde yer alan herkesin onların dostu olmadığını cümleler ile açıklıyor: " Turgut Bey'in vefatından sonra, kurmayları dediğimiz kişiler, bir kaçı hariç,güneşte eriyen buz gibi kaybolup gittiler. Hatta Turgut Bey'in ailesini tanımamazlıktan bile geldiler".

Bugün yine politikanın yakın seyircilerinden biri olan Zeynel Abidin Erdem' in ticaret öyküsüde en az politika kadar yoğun özellikler taşıyor. 1965 yılında küçük bir işletme olarak başlayan Erdem Holding, ilk adımlarını Zeynel Bey'in kimya eğitiminin de yönlendirmesiyle kimyevi maddeler üzerinde çalışarak başlatmış. Böyle bir başlangıç bir kartopuna döndü.

Tepenin zirve noktasından, büyüme istikameti olarak aşağıya doğru heyecansız , yanlış olmayan bir kanalda , düzgün doğrusal büyümeyle aşağıya doğru inmeye başladık" diyor Zeynel Bey. Bu yıllarda hem üniversitedeki görevi, hem ticaret hem de bunların arasına zaman içinde eklenen sendikacılık onun yorulmaz kişiliğinin göstergesi. İkiz kardeşi Mehmet Nezih Erdem ile birlikte bugünlere ulaştırdıkları Erdem Holding bu çok yönlü kişilikler doğrultusunda birçok alanda faaliyet gösteriyor. Zeynel Abidin Erdem' in aktarımıyla bu alanlar şöyle sıralanıyor : ' Üretim var, inşaat var, pazarlama var, ithalat var. 1965 yılında kurulduğu günden bu yana faizi ve repoyu şirketin gelirleri arasına yerleştirmeyen Zeynel Abidin Erdem "biz kalan fazla parayı mala çeviriyoruz. Ve sürekli mal satın alıyoruz. Yani gayrimenkul filan değil, iş yaratacak mal satın alıyoruz" diyor.

Zeynel Abidin Erdem' in en övünç duyarak söz ettiği çalışması ise Erdem Vakfı. Zeynel Bey, "öz kaynaklarımızı kullanarak herkesin arkasına sığınıp , vergiden kaçındığı Vakıf adı altındaki düzmece kaynak sağlayıcı fonksiyonlara sahip kurum ve kuruluşları değil, öz kaynaklarımızdan eğitime dönük , sağlığa dönük para ayırıp kurduğumuz bir vakıf bu. Amacımız bu vakıf ile bir 10-15 yıl sonra Türkiye'nin en müstesna üniversitesini kurmak. Dedelerimizden ileri gelen malların birikimlerini oraya aktaracağız. Böylelikle ebedi bir eğitim vakfı olacak" cümleleri bu konudaki heyecanlarını ortaya koyuyor.

400 yılık bir ailenin birikimi ile yola çıkıp, Türkiye'nin ticari ve politik hayatında dönemeçler oluşturmuş Erdem ailesi , Erdem Vakfı aracılığıyla daha bir 400 yıl Türkiye için vazgeçilmez isimlerden olmaya devam edecek gözüküyor. 

Yorumla