Türkiye'nin son 20 günlük gündeminde Zeynel ve Nezih Erdem kardeşler var. Zeynel ve Nezih bey, Paris'te Sultan Abdülhamid'in eşyaları için yapılan açık artırmada Sultan'a ait iki mühürü 20 milyar lira verip satın aldılar ve daha sonra da bu mühürleri Topkapı Sarayı'na bağışlayacaklarını açıkladılar.

Öncelikle kendilerini ben de bu hassasiyetlerinden, duyarlılıklarından ötürü tebrik ediyorum.

İkinci olarak da 'zekâlarından, çağın propaganda tekniklerini çok iyi kullandıklarından ötürü, tüm samimiyetimle kutluyorum.

Pazarlama, müteahhitlik hizmetleri, savunma sanayi alanlarında faaliyet gösteren Erdem Holdingin sahipleri, 20 milyar lira verip aldıkları bu iki mühürle, Türkiye'nin en yüksek tirajlı gazetelerine defalarca manşet oldular, manşetin haricinde de yine günlerdir değişik sayfalara haber olmaya devam ediyorlar.

Bu haberlerin yerine 'direkt reklam verselerdi', hesap ettirdim, tam 140 milyar lira ilan ücreti ödemeleri gerekirdi.

Elbetteki ben değerli dostum, yıllardır fikirlerini saygıyla izlediğim Zeynel Abidin Erdemin böyle bir hesabı yaptığını asla söylemek istemiyorum, düşünmüyorum da.

Sadece, tüm işadamlarımızın bu örneği dikkatlice incelemelerini diliyorum. Gazeteci-yazar Fatih Çekirge bayramdaki yazılarında, 29 Ekim kutlamaları başta, tarihi günlerimizde özel sektörün elini cebine atmasını istedi ve dedi ki "Mesela Atatürk'ün Samsun çıkarmasını, Samsun kutlamalarını, Karadeniz Otoyol'unu yapacak plan müteahhitler üstlensin". Sayın çekirge'nin önerisini çok yerinde buluyorum.

Bu ülkeden sürekli alan değerli müteahhitlerimizin, kamuyla iş yapan birilerinin artık bu ülkeden aldıklarının onbinde birini de olsa, böyle hassas olaylar vesilesiyle geri ödemelerinin zamanı geldi sanıyorum.