Haberler

İş dünyasında bir çırpıda büyüyen şirketlerin yanı sıra bir de yavaş yavaş ama sağlam adımlarla büyüyen şirketler vardır. Büyük bir hızla büyüyen şirketlerin yıldızı hemen sönebilir. Ama adım adım ilerleyenleri sarsmak biraz zordur.

Sürgünden Cep Krallığına

Tarih: 1.12.1999
  Yazdır

Erdem Holding'in başkanı Zeynel Abidin Erdem, iki yıl evvel Abdülhamit'in mühürlerini Fransa'daki müzayeden alınca pekçok kişi şaşırdı. Müzayede ve koleksiyoncular arasında ismi geçmeyen ailenin mühürleri Topkapı Sarayı'na hediye etmesi daha da şaşırtıcıydı. Osmanlı'ya vefa, Türk Cumhuriyeti'ne sadakat arzeden bu davranışı pek çok kişi algılayamadı. Bunun için ailenin köklerine bakmakta fayda var. Ailenin tarihine baktığımızda, devlete sadakat konusunda pek çok örneklerini görebiliriz. Her ne kadar üç sefer sürgün edilmiş olsalar da... Zeynel Abidin Erdem'in hayatını şekillendiren olaylardan en önemlisi, ailenin yaşadığı bu sürgünler. Ve şimdi, cazip sektörlerin başında gelen cep telefonu pazarında yüzde 30 bir paya sahip. Erdem, sürgünden telefon krallığına uzanan çarpıcı anılarla yüklü bir hayata sahip.

Zeynel Abidin Erdem, Mardin'in Savur ilçesinin köklü ailelerinden birine mensup. Dedesi Hacı Ali, Osmanlı mutasarrıflığı yapmış saygın biri. Babası ve amcaları Cumhuriyetin ilk yıllarında Dicle üzerinde sallarla Ortadoğu'ya ihracat yapan varlıklı kişiler. Babası ve amcası DP ve Adalet Partisi kurucuları arasında yer alıyorlar. Kendisi de MDP'nin kurucularıındandı. Ama Turgut Özal'a olan yakınlığı da bir o derece ileri. Kendisiyle hasta yatağında görüştük. Hareketli yapısıyla tanınan Erdem, işinin basma döneceği günleri sayıyor.Ticaret, siyaset, sosyal hayatta etkin olan Erdemle geniş çaplı bir söyleşi yaptık. Tarihten geleceğe olan çizgide,çarpıcı ip uçlarının da yer aldığını gördük.

Macro - Ailenizden bahseder misiniz?

Zeynel A. Erdem - Ailenin 750 yıllık silsileye sahip. Şeceresi belli. Dedem Osmanlı mutasarrıfıydı. Babamlar, amcamlar Demokrat Parti ve Adalet Partisi saflarında yer almışlardır. Türkiye'nin Ortadoğu ile ilk ihracatını yapan ailedir, diyebiliriz. Osmanlı ile Ortadoğu'da sınırlar çizildiği zaman, Dicle üzerinde kavakçılık, gıda ve benzeri şeyleri satıyorlar. Bunun için sal dediğimiz tulumların şişirilmesinden elde edilen bir aracı kullanıyorlardı. 20, 40 veya 60 adet tulumun şişirilmesiyle yapılıyordu bu sallar.

Macro - Aileyi sormamın bir sebebi var. O dönemde aile çok etkin. Siz de şimdi etkin bir işadamısınız ama ailenin diğer fertleri de sizin gibi etkin mi?

Zeynel Abidin Erdem- Evet demek zor. Hayır da diyemem. Her ferdi kendine göre bir değerdir. Cumhuriyet kurulduğunda Hacı Ali beyin beş oğlunun her biri ayrı bir yere sürülüyor. Antalya, Manisa, Amasya gibi illere sürülüyor ki, aşiretten koparsınlar.

Cep telefonu pazarında Genpa şirketiyle en büyük paya sahip olan Zeynel Abidin Erdem'in amacı iletişim teknolojisinde daha yoğun olarak yer almak. Bu sektörde pek çok şirkete sahip. Cumhuriyet döneminde üç sürgün yaşamış bir ailenin ferdi, olan Erdem krallığından sonra şimdi dış pazarlara, yönelik projeler peşinde.

Macro - Aşiret miydiniz?

Zeynel Abidin Erdem- Aşiret değildik. Osmanlı döneminde Beylerbeyi ünvanı verilmiş. Sürgünden sonra, o şehirlerdeki insanlar, o aileyi Mardin'e kadar 50-100 kişiyle uğurluyor. Bu insanlarda olan etkinliğinizin sonucudur. Zaman içinde saygınlık sosyal ve siyasal etkinliğe döner. Bunu ekonomiye de, mafyaya da yönlendirebilirsiniz. Sizin aldığınız kültüre bağlı. Şerefli de olabilir diğeri de. Bu şerefli bir ailedir.

Macro - O şartlarda yetişmiş bir ailenin çocuğu olarak, 1950'leri düşünürsek, gelecek vizyonunuzda ne vardı?

Zeynel Abidin Erdem- Ben vizyonumu 50'lerde oluşturmamışım. Bir gün ak saçlı, herkesin takdirini saygısını kazanmış birinin bir cemseye bindirilip götürüldüğünü görünce; 27 Mayıs 1960'tan bahsediyorum, düşüncelerim şekillendi. O zaman, ben gelecekte daha etkin, daha saygın ve babamın düştüğü duruma düşmemek için, o tarzda bir rüzgarı bile estirmemek için, hem devletçi hem devletin yanında yer almaya karar verdim. Bu devletçi yapınız ailede Cumhuriyet'ten önce de vardı, sonra var ve hala devam ediyor.

Macro - Üç sürgün yaşamış bir aile. Bu kadar devletçi olması fazla değil mi? Zeynel Abidin Erdem - Hayır. Dedem Hacı Ali Beyin sürülüp döndüğünde: "Bizim bu kıyafetimizi değiştiren, fistandan pantolona ve şapkaya geçişimizi sağlayan, işlemeyen kültürden, işleyen ve batıya yönelik icraatlar yapan Atatürk'e teşekkür ederim", diye bir söylevde bulunmuş. "Sürüldüm hakkım yendi, bu memleketten alacağım var. Ben Atatürk'ün veya onun ilkelerinin karşısındayım" diye söyleyen bir adam beklenirken, Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına saygın, yapılanların doğru olduğunu, bazı yanlışların da, ileride daha iyi ve faydalı işlerle kendini ifade edebileceğini anlatınca, halk doğrudan doğruya Cumhuriyeti kabullenme yoluna girmiş. Bugün de görülüyor ki, Türkiye Ortadoğu ülkelerinin hepsinden daha derli toplu bir ülke. Bazı imkanlarımızı da Avrupalılar elimizden almışlardır. Musul petrollerinin elimizden alınması gibi. Gelecekteki bir potansiyeli kullanmak için bunu yapmışlar.

Macro - Şimdi işadamı kimliğiniz öne çıkıyor. Daha önce, oda başkanlığı, sendikacılığınız veya siyasetçi kimliğiniz vardı. Şimdi geriye baktığınız zaman, 1960'dan sonraki döneme, stratejik hata görüyor musunuz?

Zeynel Abidin Erdem - Çünkü bazı alanlardan vazgeçtiniz, siyaset gibi.. Stratejik hata görmüyorum. Ama si yasetin hiç kimseyi bir yere götürdüğünü de görmedim. Siyaset irtifa kaybettiren ve ne kadar hizmet verirseniz verin sizi sıkıntıya düşüren bir kuruluş haline gelmiştir. Sonuç alamadığınız bir sistem sizi müşkül durumda bırakır.

Macro - Demokrasi diyorsunuz, etkin olma diyorsunuz. Bu konuda bir çelişki yok mu?

Zeynel Abidin Erdem - Etkin bir işadamı olarak, söylediklerinizin demokrasiye katkıları vardır, dar zamanlarda Sakıp Sabancı'nın, Rahmetli Vehbi Koç'un ve ya İbrahim Bodur'un söylediklerinin yüzbin- lerce kişi üzerinde etkilerini gördük. Ben etkin olma çabası içindeyim. Bir işadamı olarak Türk insanına hizmet edebiliyorsam, kendimi onların beyinlerinde misafir kabul ettirebiliyorsam ne mutlu.

Macro - Bu vizyon içinde Erdem Holding nerede ve ileriye bakışı nasıl?

Zeynel Abidin Erdem - Bir yanlışa bilmeyerek düçar olmazsak, Türkiye'nin koşullarına siyasi cenahtan bir saldırı olmazsa, tarihi hatalar yapılmazsa, Türkiye'nin geleceğinde şekillendirici olacağız. Çünkü Erdem Holding Ortadoğu'da temel atmıştır. Irak'ta, Sudan'da temel atmıştır. Şimdi

ÜNİVERSİTEDEN SENDİKAYA, SİYASETTEN İŞ HAYATINA

o Zeynel Abidin Erdem 1965 yılında iş hayatına atıldı.

o 1972 -1974 yıllarında istanbul kimya Mühendisleri Sendikası kurucuları arasında yer aldı.

o 1973 -76 yılarında Sınai Anorganik Kimya Kürsüsü'nde asistanlık yaptı.

o 1973 tarihinde Kimsan iş Sendikası Başkanlığını yürüttü.

o 1983 yılında MDP il Başkanı oldu.

o Türk-ispanyol iş Konseyi Başkanı, TABA Haysiyet Divanı Başkanı, The Club Of Room eski Başkanı, Turgut Özal Fikirleri Araştırma Derneği ve Vakfı Genel Sekreteri, DEİK Yürütme Ku rulu Üyesi, Marev Mardinli işadamları Derneği Başkanı, Yelken Federasyonu eski üyesi, Su dan Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosu görevlerini yürütüyor.

o Erdem Holding bünyesinde yer alan şirketler: Genpa, Sistaş, Nezih Ticaret, Ermeks, Tanı tım, Kuruluş, Ertel ve Erbiltek ve Erdem Bilgisayar şirketleri yer alıyor.

GOLF, PUL ve HALI

Zeynel Abidin Erdem'in sosyal yönünü hayatını irdeleyince daha iyi anlıyoruz. En bilinen ve dışa vurduğu hobisi golf. Yurt dışı gezilerine daima golf takımını götürüyor. Clasis Country Club'ın üyesi. Ayrıca Türkiye'deki golf turizmine yönelik etkinliklerde bulunan bir şirketi de var. Bu yönünü ofisindeki mini golf takımında bile görünüyor.

Müzayadelerde görünmeyen, koleksiyoncular arasında adı geçmeyen Erdem'in sanata ilgisini kamuoyu 2. Abdülhamid'in mühürlerini Paris'teki müzayededen almasıyla öğrendi. Erdem, mühürleri koleksiyon maksadıyla değil, bu ülkeye kazandırmak maksadıyla aldığını açıklıyor. Fakat onun sanata ilgisi, başka şekillerde yaşıyor. Şimdiye kadar hiç açıklamadığı diğer yönleri de şöyle,

Macro - Bir dönem fotoğrafçılıkla ilgilendiğinizi söylediniz. Biraz bilgi verir misiniz?

Zeynel Abidin Erdem - Ortaokul yıllarında 1959 yılında iki aylık arıcılık kursuna katıldım. Lise birdeydim.

Macro - Peki o merak nereden geliyor?

Zeynel Abidin Erdem - Halka aşılamak için. Arıcılık kursuna da katılmıştım. Şimdi orada tuttu bu. Arıcılık yapan insanlar var. Karakovan arıcılığı yapanlar var. Zirai ilaşlar bir ara arıcılığı tamamen tüketti.

Macro - Flora nasıl?

Zeynel Abidin Erdem - Çok yüksek derecede var. Mesela Cizre idil arası Cehennem Deresi var. İnsanlar inemiyor.

Macro - Fotoğrafçılığı hangi yıllarda yaptınız?

Zeynel Abidin Erdem - Ortaokuldan lise son yıllarına kadar. 36 makinalık fotoğraf makinası kolleksiyonum vardı. Bunları alt jenerasyona verdim.

Macro - Şimdi bu bağlamda bir kolleksiyonunuz var mı?

Zeynel Abidin Erdem - Pulculuk var. Ama takip edemiyorum. Çok zengin bir koleksiyonum var. Benim adıma müzayedeye girenler var. Şu anda banka kasasında saklıyorum. Ayrıca halıcılık var.Üzerinde Ömer Hayyam'ın şiirinin yazıldığı halılar var. El halılarıyla ilgileniyorum. Afganistan'dan, Türkmenistan'dan, İsparta'dan... Halı memleketlerinin hepsinden var. Bunlarla ilgilenmemin sebebi, güzelliği yakalamak.

Macro - Bunlarla ilgi nasıl doğdu?

Zeynel Abidin Erdem - Ben insan emeğine çok önem veren biriyim. Halıcılığın yapılışını Şiraz'da, Hereke'de gördüm. Halı dokuyanları seyrettikten sonra, halıya bakışım değişti. Sahip olduğum bir halı var. Dünyada ikinci örneği yoktur, ilmik, sıklığı en üs düzeyde. Sanat açısından bir örneği yok. Üzerine konan resimlerin, desenlerin oryantasyonu açısından önemli. Mısır'la ilişkilerimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Şu anda Çad'a gitmek üzereyiz. Etiyopya'ya gitmeye karar verdik. Dışişleri Bakanlığı'nın vizyonuna da baktığımızda Afrika Politikası diye yepyeni bir olgu var. Erdem Holding, bu politika çerçevesinde işadamlarını bu ülkelere götürüp, getirme misyonunu da üstlenmiştir. Eskiden biz sadece ticari bir misyon yüklenmiştik, şimdi diplomatik bir misyonumuz da var. Dört ay evvel Sudan İstanbul Fahri Konsolosluğu'nu aldık. Türkiye'nin üç misliği genişliğinde ve enerji kaynakları sonsuz bir ülkeyi görmezden gelemeyiz.

Macro- Bahsettiğiniz bu ülkelerde hangi ürünlerle varsınız?

Zeynel Abidin Erdem - A'dan Z'ye her şeyde varız. Siz o ülkelere giderseniz her şey satabilirsiniz. Ama Almanya'ya her satamazsınız.

Macro - Demek ki, dış ticarette daha etkin olacaksınız?

Zeynel Abidin Erdem - Bugün Erdem Holding dış ticarette zaten etkin. Bugün Türkiye'de 17 milyon analog telefon var. Aynı zamanda 10 milyona yakın cep telefonu var. Benim tahminim iki yıl sonra cep telefonu sayısı 25 milyon olacağını söylüyorlar, benim tahminim 30 ila 40 mil yon arasında bir adette olacak. Bu telefonların yaklaşık yüzde 30'unu da Genpa organize ediyor. İhracatta da iddialıyız. Ram Dış Ticaret de dahil olmak üzere pek çok şirkete olanak sağlıyoruz. Mesela Irak'ta imkanlar sağlıyo ruz. Irak, babamın ve amcamın çalışma alanını ilgelendiriyordu. Ailevi bağlarımız var.

Macro -Yurt dışında yatırım söz konusu mu?

Zeynel Abidin Erdem - Bizim yurtdışında yatırım yapacak paramız yok. Biz devlet teşviği, banka kredisi gibi hiç bir ek imkandan faydalanmıyoruz. Elimizden gelen her türlü fırsatı mümessillikte kulla nacağız. Her türlü imkanı ticarete ve yatırıma bağlıyoruz. O da, 35 senedir olduğu kadar oldu.

Macro - Peki önümüzdeki günlerde neler ola cak?

Zeynel Abidin Erdem - Şu anda Çukurova ile bir çalışmamız var. Dijital Platform projesinde hizmet alanında varız. Ortak değiliz. Biz bugün Çukuova Holdingle yapılacak olan bütün hizmet aşamalarında varız. Sayın Mehmet Emin Karamehmet'in isteği doğrultusunda bir çalışma bu. Erdem Holdingin kuruluşları bu projelerde bir şekilde yer alacak. Dijital Platform'da da bu çalışmayı hizmet alanında yapacağız. Doğan Holdingle Çukurova Holding buraya 300 milyon dolar yatırdılarsa, 800 milyon dolara kadar çıkacak bu proje ile ileride 170 kanal televizyon, internet yayını, belki devletin 5-10 sene sonra karar vereceği işlere bu grup karar verdi ve başlattı. Grup olarak biz bu şirketin alt yapı hizmetlerini sürdüreceğiz. Biz bu sistemde nereye oturacağımızı tayin ettik. Bizim çok büyük paralanınız olmadığı için, ancak hizmet alanında yer alacağız. 

Yorumla