Haberler

İş dünyasında bir çırpıda büyüyen şirketlerin yanı sıra bir de yavaş yavaş ama sağlam adımlarla büyüyen şirketler vardır. Büyük bir hızla büyüyen şirketlerin yıldızı hemen sönebilir. Ama adım adım ilerleyenleri sarsmak biraz zordur.

Mühürlere Teşekkür

Tarih: 1.01.2011
  Yazdır

ERDEM kardeşler, milyarlar ödeyerek aldıkları Abdulhamid mühürlerini Topkapı Sarayı Müzesine vereceklermiş.

İlginçtir, Abdülhamid'i kendilerine bayrak yapan kesim, bu iki mührü almak için en küçük bir girişimde bulunmadılar.
Oysa pek bayıldıkları Mercedes'lerden daha pahalı değildi mühürler.

Ya da grup halinde 25. kez hacca gitmekten.
Abdülhamid'in mühürlerini satın almak, bu cumhuriyete gönülden bağlı iki kardeşe düştü.
Onlar da aldılar ve pek çok koleksiyonerin yaptığı gibi evlerinin salonuna koyabilecekken, gittiler devlete hediye ettiler.
Aslında yaptıklarında bir gariplik yok. Dünyanın pek çok ülkesinde müzeler böyle gelişiyor.
İşadamları, milyonlar ve milyarlar ödeyerek aldıkları eserleri müzelere bağışlıyorlar, ya da mülkiyetleri kendilerinde olmak üzere müzelerde sergiliyorlar.
Böylelikle kültür mirasının paylaşılmasına olanak sağlıyorlar.
Bunun karşılığında elde ettikleri ise, bu eserlere ödedikleri paranın vergiden muaf olması ve eserlerin sergilendiği müzelerde adlannın yer aldığı bir teşekkür panosu.

Sevgili Doğan Hızlan dün yazmış. Nezih Erdem'in, sergilenecek mühürlerin altına bir teşekkür plaketi koyulmasını istediğini. Bu istek son derece doğru bir istektir. Ve bu isteğin kötü olan tek yanı, bu jesti yapan işadamlarının böyle bir istekte bulunmasına gerek olmasıdır.
Oysa onların böyle bir şey istemesine gerek kalmadan Kültür Bakanlığı bunu yapacağını açıklamalıydı. Ve hatta bu bir gelenek haline gelmelidir.
Paha biçilmez sanat eserlerini evde kendine ayırmakla, müzede halka mal etmek arasında bu kadar bir onur farkı olmalı herhalde.

Yorumla