Haberler

İş dünyasında bir çırpıda büyüyen şirketlerin yanı sıra bir de yavaş yavaş ama sağlam adımlarla büyüyen şirketler vardır. Büyük bir hızla büyüyen şirketlerin yıldızı hemen sönebilir. Ama adım adım ilerleyenleri sarsmak biraz zordur.

Türkiye'de Tek Temsilcimiz: TABA - Kemal Unakıtan Konuşması

Tarih: 8.05.2004
  Yazdır

 

Kemal Unakıtan Konuşması

Kıymetli Misafirler, Tüm katılımcılar, Beyler, Bayanlar,

Sözlerime başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Önce bu kıymetli toplantıyı, yemeği düzenlediği için, bizi böyle kıymetli misafirlerimizle bir araya getirdiği için TABA’ya teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum. Ve onun kıymetli Başkanı Dr. Zeynel Abidin ERDEM’i ve Derneğin bütün mensuplarını tebrik ediyorum. Amerikalı misafirlerimize de tekrar hoş geldiniz diyorum.

Tabi Türkiye-Amerika arasındaki münasebetler çok çok önemli. Türkiye için her zaman önem arz etmiştir. Ve giderek de bu önemi daha da fazla artırmaktadır. Bunların başında da iş münasebetleri gelir. Bense politika hayatına atılmadan önce işadamıydım. Ve Amerika ’yla da iş yapan bir adamdım. İş adamıydım. Amerika ’ya yıllarla hem çok iş yaptım, zaman zaman belki ortaklıklarımız bile oldu. Bundan dolayı Amerika ’ya davet edildim. Yaptığım iş raindi. Rain business yapıyordum. Yani tahıl işi yapıyordum. Amerika tarım bakanlığı tarafından davet edildim çeşitli defalar ve bazı programlara katıldım. Onun için bu konuyu biraz bilen bir kişiyim.

Şimdi Türkiye ile bu defa Amerika arasındaki iş potansiyellerine de hamur atmış biriyim. Daha geçenlerde Amerika daydım. Her sefer gittiğimde normal bizim resmi toplantıların yanında illa bir çarşı pazara çıkarım. Hanımım bilir. Eşim bilir. Oradaki bakarım yani o sarılar maviler nerelerden geliyor. Efendim kimdir Tayyip Erdoğan mı geliyor, Bangladeşler mi geliyor, Endonezya’dan mı geliyor. Bu söylediklerimin saydıklarımın hepsi var. Türkiye’den neler geliyor onlara bakarım. Tekstile bakarım gıda maddelerine bakarım diğer yerlere bakarım. Ve yahut ta bir fiyatlara bakarım. O artık şey olmuş bizim alışkanlık haline gelmiş. Ve son zamanlarda biraz daha fazla gördüm yani eki şehirlerine gittiğim için oralarda daha fazla gördüm. O da beni memnun etti. Valla fiyatları sorduğum zaman bizim büyükelçiye de diğer büyükelçilere de 6.5 milyar dolar toplam hacim. 6.5 milyar dolar yani 3.5 ini biz almışız. .. yarısını biz ufak tefek belki farklılıklarla 3 milyar dolar mal satmışım veya 3 milyar dolar mal almışım. Burduğun zaman kaleme hiç bir şey değil. Yani nasıl buruyorlar ya onun gibi işte hiç bir şey yok. Bir de ben şeye bakıyorum, potansiyele bakıyorum. Potansiyel çok fazla. Bizim Amerika ’ya satacağımız şey çok fazla. Yani çok fazla hacim olması lazım. Amerika dan da alacağımız çok fazla var. Çünkü ben o ticareti yapmış kimseyim. Amerika dan gittim makine aldım. Efendim fabrika aldık açtık falan. Biliyorum yani çok fazla. Bizim satacağımız şeyler çok fazla. E bu neden? Demek ki bu tarz organizasyonları biz az yapıyoruz. TABA onun için önemli. İş adamlarının sık sık birbirleriyle karşı karşıya gelmesi lazım. Efendim buradan kalktığın zaman işte 11 saat otur 12 saat otur 13 saat oturuyor. Olsun yani artık bunlar önemli değil iş aleminde. Dolayısıyla da bizim çok sık Amerika ’ya gitmemiz lazım, Amerika’daki dostlarımızı çok sık davet etmemiz lazım. Görmeden bir araya gelmeden bir iletişim çok zordur. Yani şu olur bu olur ama ilk başlangıç için muhakkak suretle Amerikalı işadamı dostlarımızı Türkiye’ye getirmeliyiz. Bir defa Türkiye’nin alt yapısı kuvvetli. Alt yapısı çok kuvvetli. İnsan kaynakları kuvvetli. Yani ben bir Türkiye hükümetinin, Türkiye cumhuriyeti hükümetinin maliye bakanı olarak söylemiyorum. Bu gerçek olduğu için söylüyorum. Bugün yetişmiş eleman bakımından biz fevkalade iyi durumdayız. Hele hele üniversitelerimizin son zamanlardaki ondan mezun olan arkadaşlarımız o gençlerimiz bizim fevkalade bir gururla yetişiyor. Yabancı dilleri iyi. Bazılarının birden fazla yabancı dili oluyor. Teknolojik alt yapılarını geliştiriyorlar. Bundan sonra daha da geliştirecekler. Çünkü biz hükümet olarak onlara çok önemi veriyoruz. Teşviklerle daha da destekleyeceğiz. Bu bakımdan fevkalade bizim alt yapımız iyi.

Ondan sonra sayın General Christman şahsiyetli ama demek ki az getirmişiz biz sayın generali Türkiye’ye. Sayın Erdem’e biraz tavizde bulunacağım. Bunun için daha fazla getirelim sayın generalimizi. Çünkü 94 ten beri ilk defa gelmiş galiba. Olmaz. Her sene buraya gelecek.

Şimdi benim kanım böyle. Ben birçok Amerikalı dostlarımızla beraber oturduk anlaştık konuştuk. Ve Türkiye’nin birçok yönden imkanları var. Ne bakımdan imkanlar var. Bir defa Türkiye 70 milyon nüfus. Az uz değil yani. Ücra bölgelerde önemli bir nüfus. İkincisi Türkiye komşuları itibariyle çok stratejik bir yer. Bakınız şimdi Türk devletlerinde Amerikalı yatırımcılar yatırım yapmak isterse muhakkak suretle yanlarına bir Türk işadamını almaları lazım. Bir gün bana bir işadamı geldi dedi ki “sizin isminizi verdiler. Onun için ben size geldim. Ben Rusya’da bir yatırım yapmak istiyorum telekomünikasyon alanında. Sizinle beraber olmak istiyorum.” Peki nasıl olacak bu iş? “Rusları buraya davet mi ediyoruz gidip, biz de orada toplanacağız. Karşılıklı sizin de orada olmanızı istiyoruz.” Ben telekominukasyondan anlamam. “Yok. Sizi bana söylediler. Siz illa olacaksınız.” Peki dedim. Ondan sonra Ruslarla anlaşamadık olmadı. Ama gelirken şimdi muhakkak suretle Amerikalı dostluğumuzun civar ülkelerde fazla üzülmesini istemiyorsak bütün işadamlarıyla birlikte bir partnerlık yaparsa fevkalade daha başarılı olur. Neden oraların dinini, adetlerini.. bizim iş adamlarımız oralara gitmiş oluyorlar. Oraları bilen kimseler oluyorlar. Bak şimdi Irak’ta.. ben asker değilim. Bu işlerden de anlamam ama iş hayatında bizler verilerinizi yanınıza alıp da gitmezseniz askerlerimizin üzüldüğü gibi üzülebilirsiniz. Kusura bakmayın bunu bir dostça söylüyorum. Bir işadamı hüviyetimden dolayı söylüyorum.

Bir misal anlatacağım size. Bana iki tane işadamı geldi. Dedi ki sayın bakanım biz efendim Irak’ın şehrine bir otel yapmak için orada kontrat imzalayacaklarmış. Kontratı imzalamak için toplanmışlar. Tam imzalıyorlar kendi aralarında, bir patlama olmuş yakın bir yerde. Herkes yerlere yatmış. İşte camlar kırılmış çerçeveler kırılmış. İlerde belki ölenlerde oldu. Bunlar tabi korkudan demişler ki “ya biz otel falan açtığımda burada gideceğiz yani. Gazi olacağız. Biz atlayalım arabaya gidelim Türkiye’ye. Atlamışlar arabaya küt diye gelirken tam 50 kilometreden sonra diyor ki birisi demiş ki. Dur bir dakika demiş nereye gidiyoruz biz. Türkiye’ye gidiyoruz. Niye gidiyoruz Türkiye’ye. Valla orası denk geldi onu niçin gidiyoruz. Ya bu demiş ölüm kaderde varsa her yerde karşımıza çıkar demiş. Oraya gideceğiz otel kontratı yok. Burada var. Ne yapalım kısmet. Dönüp hiç olmazsa işi alalım demişler. Ondan sonra dönmüşler tekrar. Oradaki o kontratı da imzalamışlar. Tehlike devam ediyor üstelik. Çok büyük bir işadamı geldi bana oturdu dedi ki 4 tane şartlarım var. 2 tane şehit verdim dedi. İşte 4 tane de yaralımız var dedi. Ama arkadaşlar kahramanlar gibi oraya gidiyorlar. Tabi parayı da ona göre veriyorlar. Şimdi böyle işadamına Amerikalı dostlarımızı nerede bulalım. Mesele o.

Ben şimdi dün Suriye’ye gittim. Yani Suriye başbakanıyla görüştüm, üstüne Suriye maliye bakanıyla konuştum sonra Suriye sanayi bakanıyla konuştum. Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye eskiden komşularıyla ticaret hacmi %3 tü. Şimdi %15 e çıkardı. Bakınız efendime söyleyeyim ikide bir böyle atışıp durduğumuz Yunanistan’la başbakanımız. Yıllardan beri ilk defa bir başbakan gitti. Artık Türkiye komşularına da dostluk aşılıyor. Ülkelerine, diğer komşularına demokrasi aşılıyor. Biz Türkiye olarak Türkiye cumhuriyeti olarak laik ülkeyiz. Ve bunda da kararlıyız. Bunun en büyük bekçisi de hükümetimiz. Dolayısıyla bizim işimizde Türkiye’mizde istikrar aşılıyoruz, ekonomik istikrar, siyasi istikrar bütün komşularımıza demokrasi aşılıyoruz. Ve onlara bir özelleştirmeden bahsettik. Aa biz özelleştirmeye karşıyız dediler. Dedim ki yani özelleştirmeye karşı olmayın. Nasıl yaptığımız birkaç kişi gönderin bize öğrenin. Ne bileyim bir müddet sonra siz de yapmak mecburiyetinde kalabilirsiniz. Dünya belli bir yere gidiyor. Siz arkaya doğru gidemezsiniz. Doğru dediler. Biz bankacılığı geliştirmek istiyoruz. Peki. Ben şimdi size gideyim bizim bankalar başkanına söyleyeyim. Borsayı geliştirmek istiyoruz. Borsa başkanına da söyleyeyim onu da göndereyim size. Şimdi bunlar bizim modellerimizi oraya göndermek suretiyle onlar da yardımcı olacak ve bir müddet sonra da eğer Amerikalı dostlarımızın suretiyle bir şeyler satmam istiyorlarsa bizim buradan gidecekler.

Evet biz Amerika’yla dostlarımız bize bir defa şunu söyleyeyim herhalde bu bazı görüşmelerde tekstil, tekstil. Ya tekstili unutun. Tekstili biz satarız satmayız mühim değil. Ama artık Türkiye’de çok önemli teknolojik yatırımlar yaparsanız yatırımcılarımız olarak, yatırımcılar olarak burada çok faydalı bir yatırım yapmış olursunuz. Muhakkak öyle yapmış olursunuz. Neden hep bu bölge orta doğu bölgesi hatta balkanlar bölgesi dahil olmak üzere burayı merkeze indirebilirseniz. Belki Çin gibi ucuz değil bizim işçiliğimiz ama kaliteyi işçi sınıfına koyarsanız, kaliteli sınıfında bizimki, en ucuz bizimki. Yani Çin’deki işçiliğin kalitesiyle bizimkileri mukayese ederseniz bizdeki kalite biraz daha yüksek olur. Yani orada mukayese ettiğiniz zaman bizim işçiliğimiz ucuz oluyor. Ve ikincisi yabancı yatırımcılara bizim Türkiye’nin ihtiyacı var. Fakat sunduğu bir takım avantajlarımız da var. Ben sayın generali dikkatle dinlemeye davet ettim. Bizim sunmak istediğimiz... Mesela özelleştirme yapıyoruz şimdi. Özelleştirme biraz sonra kısaca bahsedeceğim. Özelleştirmede bizim hakikaten önemli sunacağımız Amerikalı yatırımcı dostlarımıza sunacağımız bayağı tesislerimiz var. Bunların başında da enerji geliyor. Ve dünya bankasıyla birlikte enerji özelleştiren stratejimizi belirledik bunu da ilan ettik. Şu tarihte şunu yapacağız, şu tarihte şunu yapacağız, şu tarihte şunu yapacağız. Yakında önce dağıtım tesislerini, enerji dağıtım hatlarını özelleştiriyoruz. Ondan sonra da üretim tesislerini, enerji üretim tesislerini özelleştirmeye başlayacağız. Gelip ama mesela bir alternatif, Amerikalı yatırımcılar için biraz daha uzak gözüküyor ama telekoma ilgililer Avrupa biraz da uzak doğu dostlarımız biraz daha fazla ilgi duyuyor gibi gözüküyor ama Amerikalılar için de bir seçim olabilir, düşünülebilir. Ama gerek telekominukasyon alanında Türkiye’ye yapılacak çok büyük yatırımlar var. Ve bir de ABD ile bizim nitelikli sanayii bölgeleriyle ilgili anlaşmamız yapılmak üzere. Çok az bir iki noktamız kaldı bitmek üzere. Herhalde bu sene biter tahminen. Ve o zaman burada yapılan hareket yapılamayacak. Bu yatırımlarda Amerika’nın teknolojisine bizim çok ihtiyacımız var, fakat buradan da üretilen malların daha ucuz üretilip de çok çeşitli alanlarda satılabilmesi için Amerikalıların da bu alanını Türkiye’yi yani kısacası değerlendirmeleri menfaatleri açısından çok büyük bir fayda var. Yani zaten iş 2 şeyi bir araya getirmek. İki tarafın menfaati uyuşacak. Menfaatler uyuşmadıktan sonra hiç bir şey olamaz. Ben Amerika ’ya gittiğimde iş adamları işadamları bir toplantı yaptılar. Böyle önemli iş adamlarıyla. Orada Türkiye Amerika ilişkileri o birinci tezkere sırasında biraz limoniydi. Bana sordular dediler ki “yorum nasıl yapıyorsunuz sayın bakan.” Valla ben bu işten anlamam dedim. Ben politikacı fazla değilim. Hele hele diplomat ekselansları işleri arasına hiç alışık değilim. Ama benim gördüğüm kadar size bir şey söyleyeyim. Bakınız Türkiye-Amerika ilişkileri her zaman iyi oldu. Neden? Menfaatleri her zaman beraber oldu. Birlikte oldu. Şimdi ileride aldınız. Tamam orada biri ihale kurdunuz. Biz de size yardımcı olacağız. Ara sıra bekliyoruz ama mühim değil hükümetimde dolayı niyetimiz tam. Amerikalı dostlarımızla beraberiz. Şimdi Irak’ta etrafınıza bakın bakalım. Irak’ın yeniden yapılanması için size kim yardımcı olur. Suriye olamaz, İran olamaz, aşağıda Araplar var olamaz şey Mardin, Urfa falan olamaz.

Eee bakıyorum ben ilaç isterseniz Türkiye’den gidiyor, gıda isterseniz Türkiye’den gidiyor. Domatesin fiyatı bir türlü inmiyor. .. Elbise giyecek öyle gidiyor. Yağ un gidiyor. Hatta Amerikan askerlerinin suyu gidiyor bizden. Evet her gün bizden 2000, 3000 araba Irak’a geçiyor.

-Petrolde gidiyor Sayın Bakanım

Evet petrol de gidiyor. Bizzat bana gelindi. Dediler ki benzin götüreceğiz. Tüpraş’a söyledim. Aman dedim oradan şeyden verin. Batman’dan. Oradan benzin gidiyor. Bizden benzin gidiyor. Şimdi de elektrik gitmeye başladı. Az miktar elektrik gidiyor.

Etrafımıza baktığımız zaman siz tabi bizim kara kaşımıza kara gözümüze aşık değilsiniz. Doğru. Ama biz de mavi göze aşık değiliz. Fakat menfaatler uyuyor. Uyduğu müddetçe de bu dostluk gider dedim. Çok gider. Biz şimdi idareciler olarak bakıyoruz, hükümet olarak. Bunu daha da kuvvetlendirelim istiyoruz. Çünkü iki tarafın menfaati birbiriyle örtüşüyor. O bakımdan da baktığımızda veya hiç sormamız lazım. Bizim birbirimizle daha sıkı olmamız lazım. Şimdi nitelikli sanayi bölgeleri için iki tarafta TABA’ya büyük iş düşüyor. Turkish American Business Association. Çok iş düşüyor.

(18:45).....geldi gelmeye de devam ediyor. Bir defa Türkiye’yle serbest piyasa ekonomisi anlaştı. Ve kendi IMF le de ortak olarak yürüttüğümüz ekonomi istikrar programına göre mali disipline fevkalade riayet eden hesabını kitabını bilen bir ülke halinde. Mali disipline riayet edince ne oldu? Enflasyon düştü. Efendim faizlerimiz düştü. Eee Avrupa Birliği’ne üye olmak için, orada müzakere almak için çok kuvvetli, ümitliyiz.. Yapmış olduğumuz ..(19:30).. bunu gösteriyor. Ben buradaki yapılan görüşmelerde de oradaki duruma göre biz çok ümitliyiz. Aralık ayında müzakere...

Amerika Birleşik Devletleri’ni minnetle şükranla anmak istiyorum. Ve teşekkür etmek istiyorum hepinize. Bunu unutmasın. Ayrıca hükümetimiz ekonomik alanda radikal tedbirler aldığı gibi, radikal adımlar attığı gibi gerçek anlamda da böyleyiz biz. Geldiğimiz günden beri bakınız Irak meselesiyle uğraştık, Rus meselesiyle uğraştık, diğer meselelerle uğraşıyoruz, komşularımızla münasebetlerimizin geliştirilmesinden 1,5 sene gibi kısa bir zamanda çok büyük adımlar attık. Kıbrıs’ın bu derece önemli, o kadar güzel bir şekilde karşılıyor ki, o kadar müspet bir reaksiyon gösteriyorlar ki bize fevk alade.

Bakınız yine Amerikalı dostlarımız şimdi bizim....

Başbakan gibi orada karşı bulunuyor. Ve ilk güzel şeylerde oradan geliyor bize.

Onun için Türkiye’nin hem petrolü hem siyasi istikrarı üzerine de bütün Türk milleti olarak titrememiz lazım. Her zaman için. Türkiye’nin çünkü menfaati odur. Onu da iyi bilmemiz lazım. Şimdi Türkiye ekonomik ve siyasi alanda çok büyük değişikliklere sahne oluyor ve bu devam edecek. Aynı zamanda özelleştirme bakımından da biraz önce dediğim gibi çok önemli özelleştirmeler yapıyoruz. Bugün ben dün akşam özelleştirme idaresindeydim. Ne kadar yapmış özelleştirme devlet şimdiye kadar. Hükümetimiz geldiği bugüne kadar 2 milyar 400 milyan dolar özelleştirmeyi yapmışız. Satmışız yani.

İnsan kendi bir evini satarken ne kadar zorlanıyor. Bir malını satarken ne kadar zorlanıyor. Biz koskoca tesisleri satıyoruz. Özelleştirmemiz çok yakından geliyor. Telekomun var efendim, aliminyum tesislerimiz var, şte barajlar var, yollar var. Var da var. Beyler bırakın şimdi burada bağırmayın. Şu kapının önünde bağırın. Orada ne derseniz deyin. Demokrasi, demokrasi. Bağıran da olacak, alkışlayan da olacak protesto eden de olacak. Ama biz bu özelleştirmeyi yapacağız. Daha ne diyebilelim olum süt devleti. Şimdi ben daha adayken televizyon programına çıkarmışlardı beni NTV’de orda Zekeriya Temizel dedi ki süt dedi fabrikaları var dedi ne güzel dedi şimdi çalışmaz oldu dedi. Devletin elinden alındı da ne oldu sanki iyimi oldu dedi beni kanım dondu ya. Nasıl olur ? Devlet sütçülük yapar mı arkadaşlar. Olur mu öyle şey, arkadaşlar ben vaktinizi almak istemiyorum. Birde Türkiye ile Amerika arasındaki iş birliğinin ve bilhassa Türkiye’ye direkt yatırımların yapılmasını fevkalede iki tarafın da menfaatine olacağına tekrar burada dile getirmek istiyorum. Yatırım içinde fevkalede yatırım ortamını kolaylaştırıcı her türlü kolaylığı da artık getirdik. Bana şimdi yeni daha dün şey geldi citi grubu buradaki citibankı kuran bilhassa ilaç şirketileri bakımından bu konu hakkında ciddi çalışmalarımız var. Yakında da diğer ülkelerde nasılsa bizde de öyle olacak. Hiç unutmayın. Amerika şehir ya Avrupa Birliğine de inşallah tarih alacağız tarih almak ile ne olacağız diye bir anda bekliyoruz. O kadar bizim için önemli bir husus sayın bakan dediler. İş alemi için çok önemli. Sivil toplum örgütleri olarak toplantılar düzenleyip efendime söyleyeyim iş adamları olarak oturun konuşun. Mesajınızı dalga dalga her tarafa yaymamız lazım. Türkiye eski Türkiye değildir. Tamamen değişmiştir ve bütün yatırımcıları beklemektedir.

Yatırımcılar içinde avantajlı bir ülkedir. İyi bir ülkedir. O bakımdan inşallah bir daha ki sefere toplatıyı yaparken inşallah gene geliriz fevkalede oluruz burada Tüm katılan misafirlere, Amerikan Ticaret Odasından gelen misafirlerimize ayrı ayrı saygılarımı sunuyorum. Teşekkür ederim.

Yorumla