Uzun zamandır Sudan’ın ortalama % 2 - 8 nüfus oranına sahip Hristiyanların yönettiği isyan ve ayaklanma nihayet barışla sonuçlanmıştır. Fakat 21 yıl önce başlayan bu savaşın nasıl ve ne zaman sonuçlanacağı hakkında hiç kimsenin en ufak bir bilgisi yoktu. Yer altı zenginliklerinin çeşitliliği, petrol, demir, bakır, krom, çinko, gümüş, altın yatakları ve 2,376,000 km2 yüzölçümü ile Afrika’nın en büyük toprak alanına sahip ülkesi Sudan’da çok büyük sıkıntılar yaşanmaya başladı. Sudan’daki iç savaş hakkında konuştuğum bazı insanların bilgileri net ve açıktı. % 2 - 8 nüfus oranına karşı, Sudan’ın % 30 veya 40 enerji kaynaklarının hakimiyetine sahip olma talebi, % 2 - 8 nüfus oranına karşı, % 30 veya 35 ülke topraklarına sahip olma talebi. Daha açık bir ifadeyle Sudan’ın Türkiye’nin 3 misli büyüklüğünde olduğunu düşünürsek ve % 30-35 toprak sahibi olacak % 2 - 8 oranında Hristiyanların bir Türkiye coğrafyası kadar doğal alana sahip olma taktiğini düşünün. Bu çok net bilinen ve karşı konulamayan bir gerçekti. Batı’nın baskısı altında ezilen Müslüman Sudan Hükümeti ve Hümkümetlerinin, maalesef her fırsatta ifade ettiğim gibi yine söylüyorum ki; “Makus talihiydi”. Nihayet noktalandı. Dün 6 yıldır İstanbul Fahri Başkonsolosluğunu yaptığım Sudan Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Sayın Altarifi Al Kormino’dan aldığımız fax ile aşağıda okuyacağınız bir gerçek önümüze not olarak düştü.

21 Yıl Süren İç Savaş Sona Erdi

“….. Sudan Devlet Başkan Yardımcısı Ali Osman Muhammed Taha ile Sudan Halk Kurtuluş Hareketi'nin (SPLM) lideri John Garang, barış görüşmelerinin yürütüldüğü Kenya'nın başkenti Nairobi'de 9 Ocak pazar günü barış anlaşmasını törenle imzaladı.

Bu barış anlaşması Sudan'ın güneyinde 21 yıldır süren iç savaşın etkilerini, ölümleri, sakatlıkları, göçleri ve mültecilerin çilesinin sona erdirmek için yapılan bir anlaşmadır... Öyleki savaş her zaman için kötüdür. İki taraf arasındaki bu anlaşma tek çatı altındaki iki grubun savaşarak değil de anlaşarak birlik içinde yollarına devam etmelerini sağlayacaktır. Bölgesel ve ulusal katkılarla bu iki grup savaşa son vererek kalkınma ve yeniden yapılandırma için birlik içinde çalışacaklardır. Anlaşma ile hükümet paylaştırılacak, ayrıca Sudan'ın doğal zenginliklerine paylaşılacak, birleşik bir ordu kurulacaktır. Bilindiği üzere Sudan'ın tarımsal ürünler doğal madenler ve petrol gibi bir çok doğal zenginlikleri vardır.

Uluslararası kamuoyu bu anlaşmayı sevinçle karşılamıştır ve Sudan'ı önümüzdeki yıllarda destekleyeceklerini açıklamışlardır, Sudan'a İGAD ve İGAD'ın dostları, Birleşmiş Milletler Afrika Birliği, Komşu Arap ve Afrika Ülkeleri, Arap Birliği, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok yerden destek almıştır. Barış anlaşmasına ulaşmanın en önemli etkeni karşılıklı görüşmelerdir. Son olarak belirtmek isteriz ki, ulaşılan sonuç aslında ulusal birlik ve uluslararası destekle meyvesini vermiştir. Sudan Hükümeti barış anlaşmasına uyacağına dair söz vermiştir. Ayrıca hükümetin tüm yardım sözü veren uluslararası kurumlara bu sözlerini yerine getirmesi çağrısında bulunuyoruz. ….. “

Bu zor ve Sudan’ı gerçekten önümüzdeki dönem beklenen aydınlığa götürecek olan barış anlaşmasını sağlayan Sudan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Korgeneral Sayın Omar Hasan Ahmed Al-Başir’i , Sudan Dışişleri Bakanı Mustafa Osman ve tüm hükümet mensuplarını tebrik ediyor, Sudanlı kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Barış, Huzur, Birlik, Beraberlik

Bu not okunduktan sonra Türkiye’nin ne kadar büyük, mutlu, huzurlu ve rahat olduğunu, ayaklarının yere sağlam bastığını, istikbalinin ne kadar temiz olduğunu gösteriyor. Ülkemiz içinde farklı inanışlara ve mezheplere sahip din kardeşlerimizin, karşılıklı saygı, uyum ve ahenk içinde yaşamasının ülke olarak bize ve halkımıza kazandırdığı ortamı açık ve net bir şekilde bir daha görmemizi sağlıyor. O halde biz birbirimize sarılalım, birbirimizi sevelim, alt kimlik, üst kimlik tartışmalarına girmeyelim. Sahip olduğumuz kimliğimizle iftihar edelim. Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bağışladığı bu ülkenin hakkını vererek, bin yıllık bir planımıza, genç nesillerimizin aydınlık geleceği için yelken açtığımız bu yolda “vira” diyelim.

Bu vesileyle Mübarek Kurban Bayramınızı Kutlar, Ülkemize ve Dünya İslam alemine barış, esenlik, birlik, beraberlik ve huzur vesilesi olmasını temenni ederim.