Dünya liderlerini bir araya getiren "Değişim Liderleri Zirvesi" 14-15 Mart'ta İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Zirve’nin ana sponsorluğunu Genpa Telekom, Doğuş Grubu ve Finansbank yaptı.
Zirve kapsamında, İstanbul'a gelen birçok yabancı devlet adamı, lider ve akademisyen arasında; 1997-2006 yıllarında Birleşmiş Milletler Örgütünün 7. Genel Sekreteri olarak görev yapan, Nobel Barış Ödülü sahibi Kofi Annan ile Amerika Birleşik Devletleri 45. Başkan Yardımcısı olmasının yanı sıra; iklim değişikleri konusunda halkı bilinçlendirme çalışmaları dolayısıyla Nobel ödülü alan Al Gore, Bölgesel Enerji Güvenliği konusunda yorumlarını aktaran Irak Devlet Başkan Yardımcısı Tarık El Haşimi, Kosova Başbakanı Haşim Taçi, Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Bakir İzzetbegoviç, Meksika 55. Devlet Başkanı Vincente Fox dikkat çeken isimler arasında yer aldı.
Yeni stratejilerin oluşturulması ve işbirliği olanaklarının değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen ve dünya liderlerini, devlet adamlarını, iş dünyasının küresel aktörlerini, akademisyenleri ve bürokratları bir araya getiren "Değişim Liderleri Zirvesi 14-15 Mart tarihinde İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. TÜGAV (Türk Gelecek Araştırmaları Vakfı) ve İstanbul Üniversitesi öncülüğünde gerçekleştirilen ve her yıl tekrarlanacak olan "Değişim Liderleri Zirvesi"nin İstanbul Dünya Politik Forumu"na dönüştürülmesi ve İstanbul'un, uluslararası politik karar alma merkezlerinden biri konumuna getirilmesi hedefleniyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açılışını yaptığı zirvenin diğer konukları şöyleydi: Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, Genpa Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Zeynel Abidin Erdem ve Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk de katıldı. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP Başkanı Helen Clark, George Washington Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Hossein Nasr, Washington Ortadoğu Enstitüsü Başkanı Wendy Chamberlin, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, London School of Economics Öğretim Üyesi Lord Nicholas Stern, Hilal ve Yıldız “ İki Dünya Arasında” kitabının yazarı Stephen Kinzer, Oxford Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Paul Collier, Columbia Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Prof. William Eimicke, Rusya Federasyonu Meclis Başkanı Sergey Mironov, CERN Atom Fiziği Avrupa Laboratuvarlarında Kıdemli Fizikçi Rüdiger Voss, Brooking Enstütüsü Global Ekonomi ve Kalkınma Programı Direktörü Kemal Derviş, Rum-Ortodoks Kilisesi Patriği Patrik Bartolomeos.
Değişim Liderleri Zirvesi’nin açılış konuşmasını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ortadoğu’daki liderlere de birer mesaj göndererek, “Lider aynı zamanda değişen, değişime ayak uyduran kişidir. Değişimin gerisinde kalan, halkının gerisinde kalan öncü olmaktan çıkar ve bir zalime dönüşür. Her lider değişimin önünde durulmayacağını değişime set çekilmeyeceğini görmek durumundadır. Toplumun değişim taleplerine kulak tıkayan her lider, değişim rüzgarı karşısında er ya da geç yenilgiye uğrayacaktır. Lider koltuğuna zenginlik katan kişidir, koltuktan zenginlik kazanan kişi değildir. Esasen lider toplumdaki değişimi iyi okumalı ve liderliğini bu yönde göstermelidir" diye konuştu.
Değişim Liderleri Zirvesi’nde iki ayrı oturumda Moderatörlük yapan Genpa Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Zeynel Abidin Erdem: “ Bu zirve İstanbul’u küresel politikaların şekillendiği bir merkeze çevirmeyi hedeflemişti. 14 – 15 Mart tarihlerinde İstanbul, aynı İsviçre gibiydi. 22 ülkeden gelen ekonomi, siyaset, bilim dünyasının önde gelen isimleri dünya politikalarını masaya yatırdı. İstanbul’da geleceği şekillendirmek için gereken değişim stratejileri konuşuldu. 21 ayrı oturumda küresel ekonomiden Ortadoğu sorununa, dinler arası diyalogdan güncel uluslararası krizlere kadar çok farklı konular, yetkin isimlerce tartışıldı. Alanında lider kişilerin katılımcılara seslendiği oturumlar Davos zirvelerini anımsattı. Sahne tasarımı, konuşmacıların oturma planı ve küresel meselelerin konuşulması Değişim Liderleri Zirvesi’nin Davos’a alternatif olabileceğini hissettirdi. Tüm katılımcıların ortak bir görüşü vardı: “ Model ülke” olarak Ortadoğu’da yaşanan olayların çözümü için örnek gösterilen Türkiye’nin desteği çok önemlidir. Tarihsel dostluklar ve halen devam eden akrabalıklar sebebiyle kuvvetli bağları bulunan Türkiye çözüm için mutlaka orada olmalıdır. Bu bize onur veren bir mesajdır. Bu tarihi zirveden çıkan en güzel sonuçtur” dedi. Basın ve televizyon kanallarının görüşlerine sıkça başvurduğu Dr. Zeynel Abidin Erdem canlı yayınlarda konferansların yorumlarını ve İstanbul’dan dünyaya verilen mesajları aktardı.
İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Değişim Liderleri Zirvesi"nde konuşan Eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, "Türkiye dinamik bir ülke, birçok değişiklikten geçti. Doğu ve Batı'yı birleştiren bir ülke. Aynı zamanda Avrupa Birliği'ne başvurarak reformları daha da ileri götüren bir ülke. Umarım bu reformlar devam edecek. Küresel sorunlarda Türkiye çok önemli bir rol alıyor. Laik bir devlet, çok önemli. Türkiye'nin Mısır ve Tunus'a model olabileceği düşünülüyor. Çok önemli ekonomik rolü var" dedi.
Irak Devlet Başkan Yardımcısı Tarık Haşimi, İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Değişim Liderleri Zirvesi'nde bir konuşma yaptı. Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Zeynel Abidin Erdem tarafından yönetilen "Bölgesel Güvenlik ve Küresel Enerji" başlıklı oturum öncesi konuşan Haşimi, gelecekte Irak'ın da bir zirveye ev sahipliği yapabileceğini belirterek, ülkesinin değişim geçirmekte ve bu değişimin devam etmekte olduğuna dikkat çekti.
Tarık El Haşimi, "Enerji olmadan hayatın hayal bile edilemeyeceği bir dünyada yaşıyoruz. Enerjimizin kesintisiz bir şekilde artmasını sağlayabiliriz. Küresel enerji akışını devam ettirebiliriz” dedi. Bölgesel güvenlik ve küresel enerji ile ilgili tehditlerin özellikle üretim yapan ülkeleri tehdit ettiğine dikkat çeken Haşimi, enerji fiyatlarının dalgalanması sonucu bu tür ayaklanmalarla karşılaşabildiğini ifade etti. Bölgesel güvenliğin devam ettirilebilmesi için devlet düzeyinde çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyen Haşimi, özellikle Ortadoğu'daki gelişmelerin göz ardı edilmemesinin gerektiğini vurguladı.
Değişim Liderleri Zirvesi'nde konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptığını söyledi. İleriye dönük olarak teknolojideki değişimin, dünyada ekonomik, siyasal, sosyal alandaki karşılıklı etkileşime paralel olarak çok daha büyük gelişmelere gebe olduğunu belirten Davutoğlu, “Bu değişimin liderleri, değişimin doğasını doğru okurlarsa, bu doğayı doğru yorumlayıp, bu değişimi doğru bir eksende şekillendirmeye çalışırlarsa dünyada yeni bir düzenin işaretleri ortaya çıkar ve yeni bir küresel düzene doğru gideriz” dedi.
İstanbul Kongre Merkezi'nden düzenlenen Değişim Liderleri Zirvesi’nin kapanış konuşmasını yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, zirvenin bilgi edinilmesinde yarar sağladığını kaydederek, ümitlerinin Değişim Liderleri Zirvesi’nin sürekli hale getirilmesi olduğunu kaydetti. Arınç, "Değişim Liderleri Zirvesi dünyanın ve bölgemizin sorunlarına dikkat çektiği gibi, dünyanın benzer sorunlarıyla birlikte bunları değerlendirme imkanı da sunuyor. Rotamız demokrasinin çıtasını yükseltmek, insan hak ve özgürlüklerinin temininde bütün engelleri bertaraf etmektir. Tek gayemiz insanların katılımcı ve paylaşımcı bir ülkede yaşamasıdır” dedi.
Recep Tayyip Erdoğan: “Demokrasi, insan hakları, özgürlükler belli bir kesimin, imtiyazı olamaz”Gelecekte siyasal, ekonomik, teknolojik ve demografik değişim öngörülerinin, iş dünyası üzerindeki muhtemel etkilerinin paylaşılması ve değişim noktaları ile yeni fırsatların belirlenmesiyle; belirlenen ana başlıklar üzerinde stratejilerin oluşturulmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekilen Değişim Liderleri Zirvesi’nin açılış konuşmasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, konuşmasının başında Japonya’da yaşanan deprem ve tsunami faciasından dolayı dost ülke Japonya’ya başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini iletti. Erdoğan, “Şunu burada özellikle vurgulamak istiyorum. Türkiye halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bir asırlık parlamenter sistem bugün Türkiye’yi İslam ile demokrasi yan yana olabilir mi tartışmasının tam da merkezine konumlandırmıştır. Türkiye mevcut rejimi ve demokrasi tecrübesiyle bugün ulaştığı ileri demokratik standartlarla İslam ilke ve demokrasisinin yan yana olabileceğini tüm dünyaya başarılı bir şekilde göstermiştir. Şu anda Türkiye ile AB katılım müzakerelerini kararlı şekilde yürüttüğümüzü düşünecek olursak “Avrupa halkı Müslüman olan bir ülke olabilir mi” sorusunun bu noktadaki tereddüdün, en önemlisi de önyargının kırılması için çaba sarf edilmesi gerekir diye düşünüyorum. İnsan her yerde insandır. İnsan hakları da evrensel nitelik taşır. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler belli bir kesimin, ırkın imtiyazı asla ve asla olamaz. Kuzeyin demokrasiyi hak ettiği, güneyin demokrasiye hazır olmadığı bir bakış açısı en az ırkçılık kadar tehlikelidir. Demokrasi bazı toplumlar için haktır bazıları için erken demek, önyargıların ardına sığınıp bazı toplumların demokrasiye hazır olmadığını söylemek adaletsizliktir. Üzülerek ifade etmeliyim ki, Ortadoğu’da son dönemde yaşanan değişim talebi batıdan, kuzeyden gerekli desteği bulamamıştır “ diye konuştu.
Tarık Haşimi: “Demokrasi, güvenlik için kurban edilemez” Irak Devlet Başkan Yardımcısı Tarık Haşimi konuşmasında "Enerji olmadan hayatın hayal bile edilemeyeceği bir dünyada yaşıyoruz. Enerjimizin kesintisiz bir şekilde artmasını sağlayabiliriz. Küresel enerji akışını devam ettirebiliriz" dedi. Güvenlikle ilgili risklerin ve baskıların mümkün olduğu kadar azaltılmasının çok önemli olduğunu kaydeden Haşimi, "Demokrasi enerji ihracatını kolaylaştırıyor, sabotaj sonucunda insanların enerjiye olan değişiminin azaltılması gerekiyor." dedi. İstanbul'a gelmekten çok büyük bir memnuniyet duyduğunu kaydeden Irak Devlet Başkan Yardımcısı, Değişim Liderleri Zirvesi'nin dünyanın büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiği bir zamana denk geldiğini dile getirdi. Haşimi, "Bu zirve çok doğru bir zamana denk geldi. Bütün organizatörlere teşekkür etmek istiyorum." dedi.
“Türkiye'nin her zaman güvenilir bir ülke” Kesintisiz olarak enerji akışının devamı için bölgesel güvenliğin çok önemli olduğunu belirten Haşimi, Türkiye'nin de bu ülkeler arasında yer aldığını kaydetti. Tarık El Haşimi, enerji üretimi konusunun politikadan uzaklaştırılmasının, siyasetin bu alandan uzak tutulmasının da çok önemli olduğuna değindi. Türkiye'nin her zaman güvenilir bir ülke olduğunu ve enerji koridorları konusunda Türkiye'nin çok dengeli bir yaklaşımı olduğunu ifade eden Haşimi, "Aslına bakarsanız merkez ve yanlardan gelen baskının arttığını görüyoruz. Ayrılıklar yoluna gitmek yerine işbirliği yaparak çalışmak gerekmektedir “ dedi.
İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Değişim Liderleri Zirvesi"nde konuşan ve Türkiye'deki reformlardan övgüyle bahseden Birleşmiş Milletler (BM) Eski Genel Sekreteri Kofi Annan, "Türkiye dinamik bir ülke, birçok değişiklikten geçti. Doğu ve Batı'yı birleştiren bir ülke. Aynı zamanda Avrupa Birliği'ne başvurarak reformları daha da ileri götüren bir ülke. Umarım bu reformlar devam edecek. Küresel sorunlarda Türkiye çok önemli bir rol alıyor. Laik bir devlet, çok önemli. Türkiye'nin Mısır ve Tunus'a model olabileceği düşünülüyor. Çok önemli ekonomik rolü var" dedi.
“Piyasalar küreselleşti ama mevzuatlar yerel kaldı” "Bazen devlet içinde devlet olabiliyor" diyen Annan, "Sudan'da iç savaş var. Libya'da bir şeyler yapmalıyız. Sivillere eziyet edenlere müdahale etmemiz gerekir. Bizim de, sizin de hiçbir şekilde mazeret olmadan müdahale etmemiz gerek. Şiddet gören kişilere yardım etmemiz gerek. Fakirlik ve bulaşıcı hastalıklar, iklim değişikliği; bu tehditler sağlığımıza, gıda güvenliğine karşı bir tehdit. İklim değişikliği çok önemli. Uluslararası toplum bu konuda bir eylem yapamadı. Toplu harekete geçmek konusunda yapılan anlaşma başarısız oldu. Kirletmenin bir maliyeti vardır. İnsanlar bunu ödemek zorundadır. Öyle bir şekilde yönetmeliyiz ki bu konuyu, fakir olanların zarar görmemeli" dedi.
Hukukun üstünlüğü, insan hakları yoksa istikrar olmayacaktır” Tunus’taki gelişmelerin herkesi şaşırttığına dikkat çeken Annan, genel olarak liderlerin biraz önde olması, bu değişiklikleri başlatması gerektiğini söyledi. Krizle baş etmenin tek yolunun reformdan geçtiğine de dikkat çeken Annan, “Tunus'taki gelişmeler çok kişiyi şaşırttı. Eğer devletler sağlam temel üzerine kurulmamışsa, hukukun üstünlüğü, insan hakları yoksa istikrar olmayacaktır. Tek kıvılcımla birçok şey kötüye gidebilir. Türkiye dinamik bir ülke, birçok değişiklikten geçti. Doğu ve Batı'yı birleştiren bir ülke. Aynı zamanda Avrupa Birliği'ne başvurarak reformları daha da ileri götüren bir ülke. Umarım bu reformlar devam edecek. Küresel sorunlarda Türkiye çok önemli bir rol alıyor. Laik bir devlet, çok önemli. Türkiye Mısır ve Tunus'a model olabileceği düşünülüyor. Çok önemli ekonomik rolü var" diye konuştu.
Mehmet Şimşek: “Petrol fiyatlar Türkiye'nin cari açığını ciddi şekilde olumsuz etkiliyor” Değişim Liderleri Zirvesi'nin "Küresel Ekonominin Geleceği 2" başlıklı oturumda konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan halk ayaklanmalarından kaynaklı petrol fiyatlarındaki artışın dünya büyümesi ve enflasyon açısından risk faktörü oluşturduğunu belirtti. Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkeler hariç gelişmekte olan ülkelerin, genelde çok iyi durumda olduğunu ifade eden Şimşek, gelişmiş ve enerjide dışa bağımlı ülkelerin bu süreçte önemli ölçüde etkilenmeleri riskinin olduğunu söyledi.
Kemal Derviş: “Gelir dağılımını daha iyiye getirecek politikalara ihtiyaç var" Oturumda konuşan Brooking Enstitüsü Global Ekonomi ve Kalkınma Programı Direktörü Kemal Derviş ise, dünya ekonomisinde 200 yıl önce başlayan çok ciddi bir ayrışıma olduğunu, günümüzde gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere kıyasla kişi başına gelirde üç misli daha büyük olduğunu belirtti. Bunun tarihi bir değişim olduğunu belirten Derviş, "Bunun ne demek olduğunu önümüzdeki yıllarda anlayacağız. Dünya hakikaten değişiyor. Ülkeler arasında farklar azalıyor. Türkiye farkı kapatıyor. Ülke içindeki gelir farkları da artıyor. Ülkeler arası uçurumlar azalıyor ama ülke içindeki farkların arttığı bir döneme gidiyoruz. Gelir dağılımının bozulma tehlikesiyle karşı karşıyayız. Gelir dağılımını daha iyiye götürecek politikalara ihtiyaç var" diye konuştu.
Ulrich Zachau: “Türkiye'nin yüzde 8 büyümesi bekleniyor” Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau da, gelişmekte olan ülkelerin krizdeki dayanıklılığı ve krizden sonra gerçekleştirdikleri büyümenin çok önemli olduğunu belirtti. Ekonomik büyüme gerçekleştiren gelişmekte olan ülkelerin küresel lokomotifi olmaya devam edeceğini belirten Zachau, "Gelişmekte olan ülkelerin ortalama yüzde yedi büyüyeceği dünyadaki genel büyümenin yüzde 4 olacağı görülüyor. Türkiye'nin yüzde 8 büyümesi bekleniyor. Türkiye G-20 ülkeleri arasında yerini alıyor. IMF ve diğer yerlerde çok ağırlığı olmaya başladı" diye konuştu. Türkiye'de bankacılık sektöründe Kemal Derviş'in başlattığı reformların devam ettiğini, yapılan reformlarla bankacılık sektörünün hem güçlü hem dayanıklı hem de şeffaf hale geldiğini kaydeden Zachau, "Türkiye istikrarlı bir şekilde bütçe fazlası gerçekleştirdi. Enflasyonu düşürdü. Türkiye, Brezilya, Çin ve Şili gibi ülkelerde, bu özel sermaye akışının yabancı sermaye akışının kolaylaşması için makro ekonomik çalışmalar yapıldı. Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkeler liderlik gösteriyorlar, gelişmekte olan ülkeler ekonomide lider duruma geçti " dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: “Mesele sadece ticaretten ibaret değil”İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Değişim Liderleri Zirvesi"nde konuşan Bülent Arınç, Türkiye olarak hem Libya'ya hem de bu konuda çaba sarf eden ülkelere her zaman katkıda bulunacağız, tarihten gelen inanç ve tarih beraberliği içinde kültürümüzün birbirine benzeşen yönlerini her zaman dikkate alarak geçmişten bu yana dostluklarımızı daha da yüceltmek istiyoruz.” dedi. Arınç şöyle devam etti: Biz bu topraklar üzerinde birlikte yaşama örneği verdik. Farklı etnik kökenlerin huzur içinde bir arada yaşadığını gördük. Sonra fitnenin girmesiyle birbirimizden koptuğunu görüyoruz. Azınlıklar, farklı inanç gruplarıyla görevim icabı bir araya geliyorum. Azınlık cemaat vakıflarına sahip çıkıyoruz. Birlikte yaşamanın şartlarını oluşturmak mecburiyetinizdeyiz. Terörle mücadele konusunda Avrupa'da asambleye katıldım. Hangi birine sorsanız terörden farklı bahsediyor. Tek başına değil, ortak mücadele kurmanız gerek. Ne anlama geliyor, bunu tarif etmek gerekir. İnsanlar devletler olarak birbirimize ihtiyacımız var. İlişki kurmak istemeyen uzak ülkelerde bile “Türkiye mi? Türkiye'nin sözüne güvenilir diyorlar” şeklinde konuştu. Arınç, Ortadoğu’daki liderlere de bir mesaj göndererek, “Yıllarca ülkelerini demir yumrukla yöneten liderler halkların değişim talebi karşısında aciz durumda kalmıştır. Dost ve kardeş ülkelerde yaşayanların kendi halkına karşı şiddet göstermemesi gerekir” dedi. Arınç ve zirvenin düzenlenmesinde emeği geçenler daha sonra birlikte aile fotoğrafı çektirdi.
<img data-cke-saved-src="http://www.zeynelabidinerdem.com/images/4638.jpg" src="http://www.zeynelabidinerdem.com/images/4638.jpg" alt="Değişimin Liderleri Türkiye" deydi...'="" class="get_subtitle(4638)" align="center">
