Haberler

İş dünyasında bir çırpıda büyüyen şirketlerin yanı sıra bir de yavaş yavaş ama sağlam adımlarla büyüyen şirketler vardır. Büyük bir hızla büyüyen şirketlerin yıldızı hemen sönebilir. Ama adım adım ilerleyenleri sarsmak biraz zordur.

İstanbul'a Hastane Turizmi Başlıyor

Tarih: 20.11.1996
  Yazdır

Geçtiğimiz günlerde Suudi Prens El Faysal'a ait Üsküdar'daki 70 dönümlük tarihi koruyu, ortağı Korkmaz Yiğit iie birlikte satın alan işadamı Zeynel Abidin Erdem, buraya, tam 156 milyon do lar yatırım yaparak Avrupa'nın en büyük hastanesini açacak.

İşadamı Zeynel Abidin Erdem, 2 yıl sonra hayata geçmesi planlanan hastane ile istanbul'u, Doğu Bloku ve Orta Asya cumhuriyetlerinin "Houston"u yapmayı, hastane turizmini başlatmayı hedefliyor.

Adını Özal döneminde sıkça duyduğumuz iş dünyasının önde gelen isimlerinden Zeynel Abidin Erdem'le sohbet ediyoruz. Epeydir sesi soluğu çıkmayan Zeynel Bey, geçtiğimiz hafta yapılan bir "satış"la tekrar gündemdeydi.

Suudi Arabistan Kraliyet Ailesi'nden Prens Abdullah El Faysal'ın sahip olduğu Üsküdar Paşalimanı'ndaki, 70 dönümlük Faysal Korusu'nun 32 dönümlük bölümünü alan Erdem, Prens'e tam 219 milyar lira ödedi.

Arazinin kalan bölümünü ise lüks konut ve villa yapımı ile tanınan Müteahhit Korkmaz Yiğit aldı...

Arazinin üzerinde tam dört tarihi eser yer alıyor.

Zeynel Bey'in "Koru" ile ilgili son derece önemli yatırım planları var.

Erdem, Avrupa'nın en büyük hastanesini açarak, başta Orta Asya Türk Cumhuriyetleri olmak üzere, bölgeden İstanbul'a yönelik hastane turizmini başlatmayı planlıyor...

156 MİLYON DOLARA MAL OLACAK

Zeynel Abidin Erdem toplam 156 milyon dolara mal olacak olan bu dev projeyle ilgili detayları heyecanla anlattı:

"Türkiye'de bugün sağlığa yapılan yatırımın ne kadar yetersiz olduğu artık herkes tarafından biliniyor. Ki sadece Amerika-Houston'daki Metodis Hastanesi'ne tedaviye giden Türk hastalarının sayısının yılda 200'ü aştığını, bu rakamın yurtdışı hastaneler toplamında, binlerce hasta sayısına ulaştığını düşünecek olursanız, milyonlarca dolar parayı, sağlık harcaması olarak Amerikalılara, Avrupalılara transfer ettiğimizi görürsünüz.

Aynı şekilde hızla gelir seviyelerini artıran Türk Cumhuriyetleri ve Doğu Bloku ülkelerindeki hastalar da, maalesef kapı komşuları Türkiye'de bu ihtiyaçlarına cevap verecek sayıda özel hastane olmadığı için, Amerika ve Avrupa'daki hastanelerin kapısını aşındırarak, büyük miktarda sağlık harcamasını bu ülkelere yatırmak zorunda kalıyorlar.

TÜRK CUMHURİYETLERİNİN SAĞLIK MERKEZİ OLACAK

Kısacasıi yalnız iç Pazar değil, Türkiye'nin çevresindeki komşuları ve Orta Asya ülkelerininde yarattığı talebi İstanbul'a yönlendirmeyi amaçlıyoruz. Hastane turizmi ile ülkeye ciddi miktarda döviz girdisi sağlayacağımıza eminiz.

FİKİR, ÖZAL İLE DOĞDU

Ben yıllar önce, sevgili dostum, büyük devlet adamımız Özal'ın hastalığı esnasında, Houston'daki rahatsızlık döneminde yaptığım ziyaretlerde, bir gün İstanbul'da da böyle komplike bir hastane açma hedefini kafama koymuştum. Aradan geçen bu beş yıl içinde, bu düşüncemi hayata geçirecek uygun zeminin peşinde koştum.

Prens'in korusunun satışa çıkmasıyla derhal "hastane" projemi raftan indirip, düğmeye bastım.

Hastanemiz toplam 28 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edilecek.

1500 hasta yatak kapasiteli olacak.

SADECE AR-GE İÇİN 3 MİLYON DOLAR

156 milyon dolar yatırım bedeli düşündüğümüz projenin sadece araştırma geliştirme çalışmalarına 3 milyon dolarlık bütçe ayırdık. Kadın-doğum, çocuk bilümlerinden tutun, kalp-damar cerrahisine kadar her türlü alanda hizmet verecek olan hastanenin proje danışmanlığını Amerikalılar yürütüyor. Zaten hastanemiz tamamlandığında kendi alanında dünyaca ünlü profesörlerin çalışmalarından da faydalanılacak.

Rahmetli Özal'la adını duyduğumuz, bugün alanında dünya çapında haklı bir kariyer yapmış olan Metodis (okunduğu gibi yazıyorum) Hastanesi ile işbirliği yapmak üzere de çalışmalar başlattık.

ZİYARETÇİ KABULÜ YOK

Hastanemizin bir başka önemli özelliği de odalara ziyaretçi kabulünün olmaması. Refakatçi dışında gelen ziyaretçiler, kendileri için ayrılmış bir bölümde konuk edilecekler. Bu bölümlerdeki "Internet"e bağlı bilgisayarlar aracılığıyla, hastanın odasıyla iletişim kuracaklar yani yüz yüze değil, "bir ekran aracılığıyla" hasta ile görüşebilecekler.

Hasta aynı şekilde dünyanın dört bir yanındaki yakınıyla da görüşme imkanı kazanacak. Tesisimizde ayrıca bir de "5 yıldızlı otel ve alışveriş merkezi" yer alacak. Bunda da amaç, öncelikle hasta refakatçilerinin ağırlanması olacak.

Ayrıca, her biri 12 sedye taşıma kapasiteli 5 helikopter hastane bünyesinde hizmet verecek. Özetle, İstanbul, Avrupa'nın en iyi, en üstün teknoloji ve ekiple hizmet veren hastanesine kavuşacak."

ORTAK DA ETİBANK'A TALİP

Zeynel Bey'e bu önemli projesinde başarılar dilerken, aynı anda ortağı Korkmaz Yiğit'le ilgili de bir haber vermek istiyorum. Erdem, şu günlerde "hastane"si için yanıp tutuşurken, Sayın Yiğit ise bir başka önemli heyecanın peşinde. Özelleştirme kapsamında satışa sunulan kamunun gözbebeği bankalardan Etibank'a talip olan Korkmaz Yiğit, müteahhitlik dışında finans piyasasında da söz sahibi olma peşinde.

Bakalım Sayın Yiğit, diğer taliplerini aşıp, bu arzusuna kavuşabilecek mi, önümüzdeki günlerde göreceğiz. 

Yorumla