Haberler

İş dünyasında bir çırpıda büyüyen şirketlerin yanı sıra bir de yavaş yavaş ama sağlam adımlarla büyüyen şirketler vardır. Büyük bir hızla büyüyen şirketlerin yıldızı hemen sönebilir. Ama adım adım ilerleyenleri sarsmak biraz zordur.

Türkiye'nin Milenyumu

Tarih: 23.12.2004
  Yazdır

DR ZEYNEL ABIDIN ERDEM 23 ARALIK 2004 TARİHLİ – STAR GAZETESİ MAKALESİ

Bugün Türkiye’nin artık AB kapısını aralığını herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor. İşte Türkiye bugün Atatürk’ten ve Osmanlıların muhtelif dönemlerdeki çalışmalarından bu yana ortaklığını yapmaya çalıştığı bir toplumu medeni ve yüksek değerlere saygılı insan hak ve özgürlüklerinin yaşam kavramının tarif itibariyle düzgün yapılabildiği bir toplumun ortağı olacaktır. İnanıyorum ki bu ortaklık Avrupalıların söylediği tarzda 15 yıl sürmeyecek 5 yıl içersinde organize edilecektir. Çünkü Türkler sıcak kanlı , kararlarını çabuk alan, çalışmalarını düzgün yapan bir milletir. Bu karar yeteneğini de Türk kamuoyu ve demokratik şartlarda meclis ve diğer sivil toplum kuruluşlarının buluştuğu noktada hiç beklemeden verebilen bir ülkedir.

AB’nin bazı talepleri

AB üyelik sürecinde bize sunulan anlaşma maddelerinin bazılarında yer alan taleplere göz atacak olursak :

  • Kıbrıs’taki birliklerinizi geri çekin. (Avrupa Parlamentosu, komisyonu ve Konseyi’nin muhtefif kararları). Kıbrıs Rum Yönetimini tanıyın. (17 aralık 2004 Konsey kararı)
  • Heybeliada Ruhban Okulu’nu açın. (Konsey, Komisyon, parlamento kararları ve ilerleme raporları)
  • Kuzey Irak’taki fiili oluşumun resmileştirilmesine engel olmayın. (2004 Avrupa Parlamentosu kararı)
  • Alevilerin azınlık haklarını verin. (Ekim 2004 Avrupa Komisyonu Kararı)
  • Patrik’in ekümenikliğini tanıyın. (Komisyon, parlamento kararları ve ilerleme raporları)
  • Ermeni soykırımını tanıyın. (Avrupa Parlamentosu Kararı 15 Kasım 2000)
  • Milli Güvenlik Kurulunu kaldırım ya da AB ile uyumlu hale getirin ( Avrupa Parlemento’nun muhtelif kararları)
  • Dicle ve Fırat’ın sularının uluslarası bir kuruluş tarafından yönetilmesine rıza gösterin. (Avrupa Parlamentosu Kararı)
  • Türkiye’nin AB ile bütünleşmesini kolaylaştırabilmek için Kemalist felsefeye son verin (AB Yetkililerinin muhtelif açıklamalarında)

    Türkiye nelere dikkat etmeli neleri yapmalı neleri yapmamalı. Bütün dünyanın kırmızı çizgileri vardır. Bu çizgilerin yüzde yüzü mutlaka elde tutulamayabilir. Kıbrıs, Kuzey Irak sorunu ve benzeri bir takım meseleler önümüze dosyalar halinde çözüm bulunmak üzere konuldu. Türkiye bu meselelerin üstesinden çıkabileceğini hissettiği andan itibaren mevcut mekanizmalarını çalıştırarak ordunun da zedelenmemesi ve kolluk kuvvetlerinin geçmişte kaybettiklerinin manevi kazanımının sağlayacak hedeflere doğru kararlar almasını bekliyoruz.

    Güney Kıbrıs’ın tanınması

    Bu süreç içinde gözden kaçmaması gereken konular Güney Kıbrıs’tır, Alevilerdir, Kuzey Irak’tır. Kuzey Kıbrıs’ı ihmal etmek, Güney Kıbrıs’ı Kabul etmektir. Bölünmez bütünlüğümüze gelecek olan yeni bir tehditin savuşturulması için önlem alınmalı ve yazılı olarak karara bağlanmalıdır. Tabii ki paralı ve organize edilmiş bir yığın Türk düşmanı Türkiye’nin içersindeki Türklerle ve bin yıldır her şeyimizi paylaştığımız bazı grupların organlarıyla ittifaka vararak anarşi, terör ve başka zarar verici yollarla bizi yıpratmaya çalışabilirler. Ama Türkiye bu tedbirleri mutlaka bu tip faaliyetler başlamadan almalıdır. Ve bu tedbirler üzerine varılan anlaşmalardan sonra yapılacak şey şudur: Bizim yaşam standartlarımız, haklarımız, Ortadoğu ülkelerinden gelecek sıkıntılar dikkate alınarak bu protokoller imzalanmalıdır.

    Orta Doğu ile sınırlarımız gözönünde bulundurulmalı

    Çünkü biz Belçika, Almanya, Fransa, İspanya gibi hiç sınır sorunu olmayan diğer Avrupa Ülkeleri standartlarında değiliz. Bunlar için 5 veya 10 sene müzakere masalarında zaman harcanacaktır diye düşünebilirsiniz. Ama unutulmamalıdır ki bu meseleler başta konuşulduğu zaman çözüm bulunabilir. Daha sonra hiç kimse geriye dönüp bunlara bakmaz ve o haliyle kabul görmüş sayılırlar. Bazı yazar ve gazetecilerilerimizin işaretlerine dikkat etmek gerekir. Bugün bazıları AB ‘ye karşı koymanın, bazıları da AB içinde olmanın çılgınlık olduğunu beyan etmişlerdir. Tabii ki tüm insanların fikri aynı olamaz. Ama her iki tarafın da asgari müştereklerde buluşabileceğini unutmamamız gerekir. 

Yorumla